Manşet
2000′li yılların başında, bilgi güvenliğine ciddi anlamda kafa yormaya başlayan Microsoft’un bu anlamda attığı ve güvenliği öncelikli konularından birisi olarak gördüğünü kanıtlayan ilk adım, kurum içinde “Trustworthy Computing” isimli birimin kurulması oldu. O günden bugüne, Microsoft olarak bu bağlılığımıza hep sadık kaldık ve bu bağlılığımız doğrultusunda ürün veçözümlerimizi daha güvenli hale getirmek amacıyla var gücümüzle çalışıyoruz.
Windows 8′de güvenlik alanında yaptığımız iyileştirmeler ile, güvenliğe olan bağlılığımızı bir kez daha kanıtlıyoruz. Bu konudaki hassasiyetimizi, Windows 8′de güvenlikle ilgili iyileştirmeleri, bu konudaki en yetkili isimlerden birisi olan Güvenilirlik, Güvenlik ve Gizlilik İş Ortakları Grubu Program Yöneticisi Jason Garms‘ın ifadeleriyle aktarıyoruz;
Durum Değerlendirmesi.
Siber saldırıların sayısı her geçen gün artarken, beraberinde siber korsanlar işlerini daha iyi yapmaya başladılar. Kötü amaçlı yazılımlar, hackerlar tarafından her bir internet kullanıcısı üzerinde kullanılabilen bir silah halini aldı. Geçmişte yalnızca bilgisayarlar korsanlar tarafından tehdit edilirken, artık mobil cihazlar, tabletler, gömülü sistemler gibi farklı tipte sistemler korsanlar tarafından tehdit edilmeye başlandı. Kötü amaçlı yazılımlar artık tüm işletim sistemlerini ve tarayıcıları hedef almaya başlarken, son yıllarda uygulamalara yönelik düzenlenen saldırılarda belirgin ölçüde artış gözlendi.
Siber suçlular bununla da yetinmeyip, sizi büyük riskler altına sokabilecek sosyal mühendislik numaralarına yeltenmeye başladılar. Son dönemde gittikçe artan sosyal mühendislik saldırı yöntemlerinden bir tanesi, çevrimiçi reklam kampanyaları ile kullanıcıları kötü amaçlı yazılım barındıran sitelere yönlendirmek olarak öne çıkmaktadır.
Siber suçluların, kötü amaçlı yazılım dağıtmak için satın aldıkları “güvenilir güvenlik açıklıkları” yaratılması temelinde bir “ekonominin” ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Korsanlar, kendi zararlı yazılımlarından para kazandıkları için, onları canlı tutmak için gereken yatırımı yapmaktan kaçınmıyorlar. Daha fazla miktarda zararlı yazılım üretiyorlar, bunları daha sık güncelleştiriyorlar veya karmaşıklığını artırıyorlar. Bazı zararlı yazılımların, bir ticari uygulama kadar karmaşık olabildiği durumlarla karşılaşıldığı durumlara sıklıkla rastlanmaktadır.
Dizayn Ederken Koruma
Windows’u yaratırken, mümkün olan en güvenli dizayn, geliştirme ve test tekniklerinden faydalanmak için Security Development Lifecycle (SDL) ‘ı kullanıyoruz. Bu noktada hassasiyet gösterdiğimiz bazı noktalara değinirsek;
- Tehdit modelleme ve güvenli dizayn değerlendirmesi: Dizayn aşamasında, siber suçluların muhtemel saldırı senaryolarını dikkate alıp, bu analizi dizaynımıza ekliyoruz.
- Güvenli kod yazımı: Eğitimler ve kod kalitesini denetleyen araçlar sayesinde sık karşılaşılan kodlama eksikliklerinin Windows koduna girmesini engelliyoruz.
- Penetrasyon testi: Güvenlik mühendisleri, bir senaryo oluşturabilecek tüm özellikleri incelerken, olaya saldırganın bakış açısından yaklaşıyorlar.
- Güvenli kod değerlendirmesi: Güvenlik mühendisleri, oldukça hassas bileşenler için güvenlik merkezli ek kod kontrolleri yapıyorlar.
Güvenlik araçları: Zararlı yazılım bulma konusunda en gelişmiş yöntemlerle güncellenen araçlarımız, mevcut kodun geliştirilmesinde önemli rol oynuyor.
kaynak: microsoft
Facebook, genel merkezinin bulunduğu San Francisco'da düzenlediği geleneksel f8 geliştirici konferansında, merakla beklenen yeniliklerini Mark Zuckerberg'in açıklamalarıyla tüm dünyaya canlı yayınla duyurdu. Facebook, 'Profil' sayfasını baştan yaratarak geliştirdiği "Zaman Tüneli" sayfası ile 800 milyonu aşkın kullanıcısına kendilerini çok daha farklı ve kapsamlı şekilde ifade edebilecekleri bir platform sunacak. Facebook kullanıcılarının halihazırda kendileriyle ilgili paylaşmak istedikleri bilgilere yer verdikleri "Profil" sayfasının yerine geçecek olan "Zaman Tüneli" sayfasında kullanıcıların yaşamlarıyla ilgili tüm hikayeleri ve paylaşımları geriye doğru kronolojik sıra içinde yer alacak.
"Zaman Tüneli " bu özelliğiyle kullanıcıların yaşamlarında önem verdikleri her şeyi tek sayfada bir araya getirebilmesini ve paylaşabilmesini sağlayacak.
Mark Zuckerberg, "Zaman Tüneli" ile birlikte Facebook'un uygulamalar açısından da yeni bir döneme girdiğini açıkladı. Facebook üzerinde artık iletişim uygulamaları ve oyunların yanısıra müzik, video ve haber paylaşımını kolaylaştırıcı medya uygulamaları ile kullanıcıların günlük yaşamlarındaki spor ve eğlence benzeri etkinliklerini paylaşmalarını kolaylaştırıcı uygulamalar da daha çok geliştirilecek ve kullanımları kolaylaşacak.
Facebook'un sosyal medyada devrim yaratacak yenilikleri, önümüzdeki haftalarda tüm kullanıcılar için aktif hale gelecek

Zaman tüneli nasıl çalışacak?
Zaman tüneli
Facebook kurulduğunda isim, fotoğraf ve bazı temel bilgilerden oluşurken, zamanla fotoğraf albümleri, videolar ve güncel etkinliklerin yer aldığı aktif sayfalar haline gelen "Profil" sayfasının yerini alan "Zaman Tüneli", Facebook'un gelişimindeki en önemli adımlardan birini teşkil ediyor.
Kullanıcıların, kendilerini ve yaşam hikayelerini diledikleri içerikte ve kapsamda, tek bir sayfada derlemelerini ve paylaşabilmelerini sağlayacak "Zaman Tüneli"nde, uygulamalardan gelen bilgiler de istenirse otomatik olarak yer alacak.
Örneğin Facebook üzerinden müzik dinleyen bir kullanıcının dinlediği müziklerin bilgileri, eğer isterse doğrudan "Zaman Tüneli"ne eklenecek. Böylece her kullanıcının yaşam hikayesini yansıtan "Zaman Tüneli" içinde, paylaşımların yanı sıra geçmişte dinlediği müzikler, izlediği videolar, ziyaret ettiği yerler gibi tüm etkinlikleri yer alabilecek.
Herkesin kapak fotoğrafı olacak
Facebook'un yeni "Zaman Tüneli" sayfasının tasarımının üst bölümünde kullanıcıların kendilerini ifade eden diledikleri bir kapak fotoğrafının yer alacağı bir alan bulunuyor. Kullanıcılar diledikleri görsele yer vererek bir albüm kapağı gibi kendi zaman tünellerinin kapağını oluşturabilecek. Ayrıca kapak fotoğrafının sağ tarafında bulunan hızlı erişim zaman cetveli sayesinde zaman tünellerinin dilenen anına hızlıca erişilebilecek.
Günlükten seçilebilecek
Facebook kullanıcıları Zaman Tüneli sayfalarının içeriğini, kullanıcı günlükleri üzerinden rahatça yönetebilecek. Tüm paylaşımlarının yer aldığı günlükten paylaşmak ya da gizlemek istediği iletileri seçebilecek olan kullanıcılar dilerlerse Zaman Tüneli sayfalarını sadece fotoğraf ya da sadece video gibi belirli başlıklar altındaki paylaşımlarının yer alacağı şekilde filtreleyebilecek.
Fiiller, desenler ve gelişen uygulama entegrasyonu
Facebook'daki diğer bir yenilik ise, fiiller üzerinde daha çok durulacak olması. Yani bir şeyi beğenmek yerine; örneğin bir film seyrediyorsak veya müzik dinliyorsak, bunu sayfamızda belirtebileceğiz.
Bunun yanında Facebook, küçük bir bilgi paylaşımı için ekranda beliren kutucuklardan da kurtulmaya çalışıyor. Dolayısıyla Facebook, yeni ticker'ın bu küçük güncelemeleri yerleştirmek için çok iyi bir alan olduğunu düşünüyor. Sayfanızda görmek istemediğiniz arkadaşlarınızın durumu, son haberler gibi küçük şeyleri burada göstermeyi planlıyor.
Bunun yanında Facebook, etkinlik "desenlerini" izleyerek, arkadaşlarınızın ne yaptığını daha akıllı bir şekilde izlemeye ve sayfanızda göstermeye çalışacak.
Geliştirilen sosyal ağ entegrasyonu sayesinde ise örneğin Spotify ile müzik dinlerken tercihlerinizi arkadaşlarınızla kolaylıkla paylaşabilecek, yeni müzikleri beraber keşfedebileceksiniz.
Facebook, arkadaşlarınızın etkinliklerini inceleyecek ve bir grup arkadaşınız örneğin aynı filmi seyrettiğinde, bunun hakkında bilgilendirileceksiniz. Oyunlar ve diğer uygulamalar da sosyal olarak daha fazla entegrasyona sahip olacak ve çevrimiçi olarak yaptığımız işler, yalnız başına yaptığımız işlerden ziyade beraber gerçekleştirilen bir etkinliğe dönüşecek.
Devamını Oku...
"Zaman Tüneli " bu özelliğiyle kullanıcıların yaşamlarında önem verdikleri her şeyi tek sayfada bir araya getirebilmesini ve paylaşabilmesini sağlayacak.
Mark Zuckerberg, "Zaman Tüneli" ile birlikte Facebook'un uygulamalar açısından da yeni bir döneme girdiğini açıkladı. Facebook üzerinde artık iletişim uygulamaları ve oyunların yanısıra müzik, video ve haber paylaşımını kolaylaştırıcı medya uygulamaları ile kullanıcıların günlük yaşamlarındaki spor ve eğlence benzeri etkinliklerini paylaşmalarını kolaylaştırıcı uygulamalar da daha çok geliştirilecek ve kullanımları kolaylaşacak.
Facebook'un sosyal medyada devrim yaratacak yenilikleri, önümüzdeki haftalarda tüm kullanıcılar için aktif hale gelecek
Zaman tüneli nasıl çalışacak?
Zaman tüneli
Facebook kurulduğunda isim, fotoğraf ve bazı temel bilgilerden oluşurken, zamanla fotoğraf albümleri, videolar ve güncel etkinliklerin yer aldığı aktif sayfalar haline gelen "Profil" sayfasının yerini alan "Zaman Tüneli", Facebook'un gelişimindeki en önemli adımlardan birini teşkil ediyor.
Kullanıcıların, kendilerini ve yaşam hikayelerini diledikleri içerikte ve kapsamda, tek bir sayfada derlemelerini ve paylaşabilmelerini sağlayacak "Zaman Tüneli"nde, uygulamalardan gelen bilgiler de istenirse otomatik olarak yer alacak.
Örneğin Facebook üzerinden müzik dinleyen bir kullanıcının dinlediği müziklerin bilgileri, eğer isterse doğrudan "Zaman Tüneli"ne eklenecek. Böylece her kullanıcının yaşam hikayesini yansıtan "Zaman Tüneli" içinde, paylaşımların yanı sıra geçmişte dinlediği müzikler, izlediği videolar, ziyaret ettiği yerler gibi tüm etkinlikleri yer alabilecek.
Herkesin kapak fotoğrafı olacak
Facebook'un yeni "Zaman Tüneli" sayfasının tasarımının üst bölümünde kullanıcıların kendilerini ifade eden diledikleri bir kapak fotoğrafının yer alacağı bir alan bulunuyor. Kullanıcılar diledikleri görsele yer vererek bir albüm kapağı gibi kendi zaman tünellerinin kapağını oluşturabilecek. Ayrıca kapak fotoğrafının sağ tarafında bulunan hızlı erişim zaman cetveli sayesinde zaman tünellerinin dilenen anına hızlıca erişilebilecek.
Günlükten seçilebilecek
Facebook kullanıcıları Zaman Tüneli sayfalarının içeriğini, kullanıcı günlükleri üzerinden rahatça yönetebilecek. Tüm paylaşımlarının yer aldığı günlükten paylaşmak ya da gizlemek istediği iletileri seçebilecek olan kullanıcılar dilerlerse Zaman Tüneli sayfalarını sadece fotoğraf ya da sadece video gibi belirli başlıklar altındaki paylaşımlarının yer alacağı şekilde filtreleyebilecek.
Fiiller, desenler ve gelişen uygulama entegrasyonu
Facebook'daki diğer bir yenilik ise, fiiller üzerinde daha çok durulacak olması. Yani bir şeyi beğenmek yerine; örneğin bir film seyrediyorsak veya müzik dinliyorsak, bunu sayfamızda belirtebileceğiz.
Bunun yanında Facebook, küçük bir bilgi paylaşımı için ekranda beliren kutucuklardan da kurtulmaya çalışıyor. Dolayısıyla Facebook, yeni ticker'ın bu küçük güncelemeleri yerleştirmek için çok iyi bir alan olduğunu düşünüyor. Sayfanızda görmek istemediğiniz arkadaşlarınızın durumu, son haberler gibi küçük şeyleri burada göstermeyi planlıyor.
Bunun yanında Facebook, etkinlik "desenlerini" izleyerek, arkadaşlarınızın ne yaptığını daha akıllı bir şekilde izlemeye ve sayfanızda göstermeye çalışacak.
Geliştirilen sosyal ağ entegrasyonu sayesinde ise örneğin Spotify ile müzik dinlerken tercihlerinizi arkadaşlarınızla kolaylıkla paylaşabilecek, yeni müzikleri beraber keşfedebileceksiniz.
Facebook, arkadaşlarınızın etkinliklerini inceleyecek ve bir grup arkadaşınız örneğin aynı filmi seyrettiğinde, bunun hakkında bilgilendirileceksiniz. Oyunlar ve diğer uygulamalar da sosyal olarak daha fazla entegrasyona sahip olacak ve çevrimiçi olarak yaptığımız işler, yalnız başına yaptığımız işlerden ziyade beraber gerçekleştirilen bir etkinliğe dönüşecek.
Bugün hep beraber yukarıdaki sorunun cevabının üzerinden geçeceğiz. Bir yazılım firması, IT çözümleri üreten bir şirket olabilirsiniz veya bundan farklı olarak, çeşitli IT ihtiyaçları olan bir kurum da olabilirsiniz. Çözüm üreten veya çözüm ihtiyacı olan kurum da olsanız bu kısa bilgilerin işinize yarayacağını umuyoruz.
Türkiye’de Microsoft İş Ortakları Ağı olarak bilinen Microsoft Partner Network (MPN), iş ortaklarımıza eriştiğimiz, kendilerine yönelik tüm çalışmalarımızı ve sunduğumuz kaynakları kapsayan çerçevedir. İş ortaklarımız olarak kastettiğimiz, bir donanım üreticisi, bir servis sağlayıcı, çeşitli IT çözümleri üreten veya yazılım geliştiren bir firma olabilir. Bilişim firmaları, MPN’e gelerek öncelikle ücretsiz üye olabilirler ve çeşitli kaynaklara erişim sağlarlar. Microsoft ürün ve çözümlerine daha fazla odaklanmak isteyen bilişim firmaları için ise farklı iş ortaklığı modelleri bulunur.
Microsoft iş ortaklığı kapsamındaki en önemli dereceler Silver ve Gold Uzmanlık’lardır. İş ortaklarımız, belirli sınavları geçmiş teknik personel bulundurma, müşteri memnuniyetini kanıtlama, alanlarını adresleyen referanslar sunma gibi çeşitli koşulları geçtikten sonra, kendi alanlarına göre bir Silver veya Gold Uzmanlık alabilirler ve her sene bu koşulları sağlamak için gerekli güncellemeleri yaparlar.
Mesela Microsoft SharePoint üzerine yoğunlaşmış bir iş ortağımız Portaller & Birlikte Çalışma Uzmanlığı’nda ilk aşamada Silver olabilir, yatırımlarını artırıp diğer koşulları sağladıkça da bu alanda Gold Uzmanlık kademesine geçebilir.
Sanallaştırma, Yazılım, Masaüstü gibi toplamda 28 Uzmanlık Alanı bulunmaktadır. Bir Uzmanlık edinmenin iş ortaklarımıza, kendi içlerinde kullanabilecekleri ücretsiz ürün lisansları, ücretsiz teknik destek, daha çok kazanmalarına olanak veren geri ödeme programları gibi çeşitli faydaları vardır. Bir iş ortağımız olarak daha detaylı bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.
Hep iş ortaklığından bahsettik, peki MPN’in IT ihtiyaçları olan bir kuruma ne tür faydaları olabilir? Siz bir şirket olarak, kaç kişi olduğunuzdan bağımsız, bir takım IT ihtiyaçlarına sahip olabilirsiniz. Bu belki daha etkin bir e-posta servisi hizmeti almak olabilir veya bulunduğunuz sektöre özel, daha kapsamlı bir çözüm olabilir. İhtiyacınızı tam olarak konumlandırabilseniz de veya tam olarak fikir sahibi olamasanız da size çözümler üretecek, ihtiyacınızı tam olarak anlayacak, güvenebileceğiniz bir bilişim firmasına ulaşmak çok zor olabilir. Bu nedenle sizlere de MPN’den, Silver ve Gold Uzmanlık‘lardan bahsetmek istedik.
İş ortaklarımız Pinpoint adlı buluşma noktasında yer alıyorlar. Siz de burayı ziyaret ederek iş ortaklarımızı, çözümlerini, servislerini, aynen aşağıda göründüğü gibi, inceleyebilirsiniz.
Microsoft Pinpoint sayfasında gezinirken, yukarıdaki ekranda solda göreceğiniz filtreler, ihtiyacınıza göre daha iyi sonuçlar almanıza olanak sağlar. Bunlardan Uzmanlık filtresi ise MPN kapsamında, çalıştığı alana göre, yetkinliğini kanıtlamış iş ortaklarımızı hızla bulmanıza yardımcı olacaktır. Ayrıca Gold Uzmanlık veya Silver Uzmanlıkbutonlarının üzerine gelirseniz iş ortağının sahip olduğu Uzmanlığı, tıklarsanız ise aşağıdaki gibi tüm Uzmanlıklar’ın listesini görebilirsiniz.
Geçen hafta yapılan //BUILD/ etkinliğinde, geliştiriciler ileWindows 8′in bir ön izlemesi paylaşıldı. Ben de bugün sizlere kısaca Build’de nelerden bahsedildiğini ve ileride Windows Live açısından bizi nelerin beklediğini aktarmak istedim.
Windows 8′in Windows Live için önemi gerçekten çok büyük çünkü bizlere kullanıcı etkileşimi ve birbirine bağlı uygulamalar çerçevesinde, tüm uygulama ve hizmetlerimizi en baştan hayal etme fırsatını sunuyor. İşte bu nedenden dolayı, bir süredir ekiplerimizde bu vizyona uygun uygulama ve hizmet geliştirme yönünde çalışmalar sürmekte ve bu kapsamda özellikle bazı alanlarda önemli ilerlemeler kaydettik.
- Live servislerinin PC’leriniz arasında senkronize olması
- Her Windows 8 ve Windows Phone kullanıcısına SkyDrive kullanma imkânının sağlanması
- İletişim ve paylaşım amaçlı yepyeni uygulamaların geliştirilmesi
- Geliştiricilerin Live SDK (yazılım geliştirme kiti) aracılığıyla, Live ve SkyDrive kullanmalarının sağlanması
Live Hizmetlerinin PC’leriniz Arasında Senkronizasyonu
Web bazlı servislerle ilgili en büyük avantajlardan biri, servise istediğiniz tarayıcıdan giriş yapıp aynen bıraktığınız yerden kullanmaya başlayabilmek. Ayarlarınız ve profiliniz servisin içinde saklandığından dolayı, servisi kullanmak için kullanıcı adıyla giriş yapmak yeterli oluyor. Windows 8′in en önemli özelliklerinden biri de Windows’da benzer bir tecrübeyi mümkün kılması olacak, çünkü Windows 8′li PC’nizde Live ID’niz ile oturum açtığınızda PC’niz direkt buluttan profilinizi, size özel servis ayarlarınızı ve diğer önemli bilgilerinizi alabilecek. Aynı zamanda, Windows Live’ın tüm PC’leriniz ve Windows Phone’larınızı takip etmesi sayesinde istediğiniz an istediğiniz yerden PC’lerinizden birine bağlanabilecek veya telefonunuz kaybolduğunda onu kolayca bulabileceksiniz.
Tüm Önemli Belgeleriniz için SkyDrive
Hepimizin birçok belge ve fotoğrafı var ve bunlara her türlü cihazdan ve her yerden erişebilmek ve istediğimiz an istediğimiz kişilerle paylaşabilmek artık bizler için önemli bir ihtiyaç. Bu kapsamda tüm Windows 8 ve Windows Phone kullanıcılarına önemli belgelerini bulutta depolayabilme imkânını sağlayan SkyDrive, her türlü tarayıcıdan erişilebilir olması ve diğer Windows 8 ve Windows Phone uygulamaları ile entegrasyonu sayesinde kullanıcılara büyük fayda sağlıyor. Üstelik SkyDrive’da tutulan belge ve fotoğraflar hem e-posta aracılığıyla, hem de Facebook, LinkedIn ve Twitter gibi ağlar aracılığıyla başkalarıyla da paylaşılabiliyor.
Metro Tasarımlı E-posta, Takvim, Fotoğraflar, Mesajlaşma ve Kişiler Uygulamaları
Build’de gösterdiklerimizin sadece ufak bir öngösterim olduğunu söylemeden geçmeyelim. Bu uygulamalar ile ilgili kodları yayınladığımızda, sizlerle çok daha fazla bilgi paylaşabiliyor olacağız.
Geliştiriciler için Live Connect
Bu özetten de anlaşılabileceği üzere,Windows 8 hayatımıza birçok yenilik getirecek ve Windows Live ekibi olarak bizler de Windows 8′in bize sunacağı bu fırsatlar konusunda son derece heyecanlıyız. Önümüzdeki aylar içinde sizlerle yeni gelişmeleri paylaşıyor ve Windows 8′den bağımsız olarak da, özellikle mevcut Hotmail ve SkyDrive’da birçok yeni özellik ve iyileştirmeyi sizlere aktarıyor olacağız.
Exper Bilgisayar, son teknolojiye sahip ürünlerinde 3 ay ödeme ertelemeli 9 taksit fırsatı sunan “Okula Dönüş” kampanyasını başlattı. İlköğretim, liseveüniversiteöğrencilerineyönelikhazırlanankampanyakapsamındaöğrenciler, Exper’in giriş, orta ve üst performans seviyesindeki bilgisayarlarına kolayca sahip olabilecek. Okul açılış döneminde ailelerin artan masraflarını dikkate alan Exper, anne babaların çocuklarına, uygun fiyat ve ödeme koşulları ile bilgisayar alabilmesini amaçlıyor.
15 Ekim 2011 tarihine kadar geçerli olacak kampanya kapsamında 799 – 1799 TL fiyat aralığındaki bilgisayarlar satışa sunuluyor. Fırsatların geçerli olduğu ürünleri www.exper.com.tr adresinden de incelemek mümkün.

Intel’in gözalıcı ve akıllı performans sunan 2.Nesil Core™ işlemcileriyle güçlendirilmiş Exper bilgisayarlarda Orijinal Windows® 7 Home Premium ve Orijinal Windows® 7 Home Basic işletim sistemi bulunuyor. Exper kampanaya ürünlerini, Türkiye genelindeki yetkili Exper satış noktalarından Yapı Kredi World Card ve Akbank Axess kredikartları ile vade farksız 3 ay ertelemeli 9 taksit imkanıyla satın almak mümkün olacak.
Devamını Oku...
15 Ekim 2011 tarihine kadar geçerli olacak kampanya kapsamında 799 – 1799 TL fiyat aralığındaki bilgisayarlar satışa sunuluyor. Fırsatların geçerli olduğu ürünleri www.exper.com.tr adresinden de incelemek mümkün.
Intel’in gözalıcı ve akıllı performans sunan 2.Nesil Core™ işlemcileriyle güçlendirilmiş Exper bilgisayarlarda Orijinal Windows® 7 Home Premium ve Orijinal Windows® 7 Home Basic işletim sistemi bulunuyor. Exper kampanaya ürünlerini, Türkiye genelindeki yetkili Exper satış noktalarından Yapı Kredi World Card ve Akbank Axess kredikartları ile vade farksız 3 ay ertelemeli 9 taksit imkanıyla satın almak mümkün olacak.
Merhabalar,
Konu başlığından da anlaşılacağı gibi internette her 60 sn 1dakika da milyarlarca değişiklik gerçekleşiyor ve internet ağı her gecen gün dahada yoğun saniyeler yaşıyor. Onlarca bilginin e-postanın şifrelerin blog sayfalarının eklendiği internet şüphesizki İT sektöründe hiç bir zaman ölmiyecek bir noktaya geldi ve süreklide gelişmekte. Her gün yeni devrimler geçekleşiyor facebook, youtube v.b gibi neyse şimdi aşşağıdaki maddeleri inceleyerek neler olduğuna bir bakalım.

Web geometrik olarak büyümeye devam ediyor. Her gün milyonlarca—hatta milyarlarca—İnternet sayfası ekleniyor.
Orijinali www.go-gulf.com* sitesine konan bu grafiğe bir göz atın. (Grafik yalnızca İngilizce dilindedir)
go-gulf.com* web sitesine göre her 60 saniyede bir:
Devamını Oku...
Konu başlığından da anlaşılacağı gibi internette her 60 sn 1dakika da milyarlarca değişiklik gerçekleşiyor ve internet ağı her gecen gün dahada yoğun saniyeler yaşıyor. Onlarca bilginin e-postanın şifrelerin blog sayfalarının eklendiği internet şüphesizki İT sektöründe hiç bir zaman ölmiyecek bir noktaya geldi ve süreklide gelişmekte. Her gün yeni devrimler geçekleşiyor facebook, youtube v.b gibi neyse şimdi aşşağıdaki maddeleri inceleyerek neler olduğuna bir bakalım.
Web geometrik olarak büyümeye devam ediyor. Her gün milyonlarca—hatta milyarlarca—İnternet sayfası ekleniyor.
Orijinali www.go-gulf.com* sitesine konan bu grafiğe bir göz atın. (Grafik yalnızca İngilizce dilindedir)
go-gulf.com* web sitesine göre her 60 saniyede bir:
- Google* 694.445'ten fazla sorguya hizmet veriyor
- Flickr*'e 6.600'den fazla resim yükleniyor
- YouTube* videolara toplamı içeriği 25 saatten uzun 600 video yükleniyor
- Facebook*'ta 695.000 durum güncellemesi, 79.364 duvar ilanı ve 510.040 yorum yayınlanıyor
- 70 yeni etki alanı tescil ettiriliyor
- 168.000.000'dan fazla e-posta gönderiliyor
- Twitter*'da 320 yeni hesap ve 98.000 tweet oluşturuluyor
- Apple iPhone* uygulamaları 13.000 kereden daha fazla indiriliyor
- Tumblr*'de 20.000 yeni posta yayınlandı
- Firefox* web tarayıcısı 1.700'den fazla kez indiriliyor
- WordPress* blog platformu 50'den fazla kez indiriliyor
- WordPress* eklentileri 125'ten fazla kez indiriliyor
- LinkedIn* profesyonel ağ kurma sitesinde 100 hesap oluşturuluyor
- YahooAnswers.com* sitesinde 40 yeni soru soruluyor
- Answers.com* sitesinde 100'den fazla soru soruluyor
- Dünyanın en büyük kullanıcının geliştirdiği içerik kaynağı olan Associated Content*'de 1 yeni makale yayınlanıyor
- UrbanDictionary.com* sitesine 1 yeni tanım ekleniyor
- Craigslist.com* sitesinde 1.200'den fazla yeni reklam oluşturuluyor
- Skype* kullanıcıları tarafından 370.00 dakikadan daha fazla sesli arama yapılıyor
- Kişiselleştirilmiş Internet radyo sağlayıcısı Pandora*'da 13.000 saatten fazla müzik yayınlanıyor
- En büyük sosyal okuma yayın şirketi olan Scribd*'de 1.600'de fazla okuma yapılıyor
Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen BUILD etkinliğinde Windows 8 Yazılım Geliştiricilere Kapılarını Açtı!. Birçok özelliğinde çok radikal değişikliklerin olduğu gözlemlenen işletim sisteminde göz alıcı detaylar mevcut. Açılış ve kapanış sürelerinde kayda değer hızlanmaların olduğu Windows 8′de, Microsoft, bilgisayarın yeniden başlama (boot) sürelerinin 8 kat hızlandığını belirtiyor.
Aşağıdaki video Windows 8′in açılış hızının ufak bir ön izlemesi niteliğinde.
Windows 8'in Açılış Hızı from Microsoft Türkiye on Vimeo.
Devamını Oku...
Aşağıdaki video Windows 8′in açılış hızının ufak bir ön izlemesi niteliğinde.
Windows 8'in Açılış Hızı from Microsoft Türkiye on Vimeo.
Microsoft, Windows 8 ile birlikte Windows Defender antivirüs yazılımına daha fazla yetenek kazandırılacağını duyurdu.
Windows 7 ile gelen Defender sürümünün tersine yeni versiyonda Microsoft Security Essentials ile birlikte gelen korumaların tümü yer alıyor. Virüs, solucan, robot ve rootkit gibi tehditlere karşı Microsoft Zararlı Yazılım Koruma Merkezi’nde bulunan tüm zararlı yazılım imzalarının bu versiyona ekleneceği, ayrıca her açılışta sistemi kontrol edecek bir özelliğin de yazılıma ekleneceği söyleniyor.
Programın performansı da yeni API tasarımıyla güçlendirilmiş. Aynı programlama teknikleri diğer antivirüs yazılımcıları ile paylaşılacak.

Microsoft, kullanıcıların kendi antivirüs çözümlerini seçebileceklerini özellikle vurguluyor, ancak farklı bir yazılımın çalışması sırasında Windows Defender programının kendini kapatıp kapatmayacağını söylemiyor.
Diğer güvenlik geliştirmeleri arasında Microsoft Smartscreen de bulunuyor. Internet Explorer 9 ile gelen bu özellik, indirilen dosyanın tehlike potansiyeli taşıyıp taşımadığına karar veriyor. Windows 8 ile birlikte email veya messenger gibi kaynaklardan gelen dosyalara karşı da korunma sağlanacak.
Günümüzde bulaşma tehdidi oluşturan en büyük problemlerden biri de yazılım açıkları. Microsoft, Win8 ile birlikte bu sorunlara da daha sıkı önlemler getiriyor.
Devamını Oku...
Windows 7 ile gelen Defender sürümünün tersine yeni versiyonda Microsoft Security Essentials ile birlikte gelen korumaların tümü yer alıyor. Virüs, solucan, robot ve rootkit gibi tehditlere karşı Microsoft Zararlı Yazılım Koruma Merkezi’nde bulunan tüm zararlı yazılım imzalarının bu versiyona ekleneceği, ayrıca her açılışta sistemi kontrol edecek bir özelliğin de yazılıma ekleneceği söyleniyor.
Programın performansı da yeni API tasarımıyla güçlendirilmiş. Aynı programlama teknikleri diğer antivirüs yazılımcıları ile paylaşılacak.
Microsoft, kullanıcıların kendi antivirüs çözümlerini seçebileceklerini özellikle vurguluyor, ancak farklı bir yazılımın çalışması sırasında Windows Defender programının kendini kapatıp kapatmayacağını söylemiyor.
Diğer güvenlik geliştirmeleri arasında Microsoft Smartscreen de bulunuyor. Internet Explorer 9 ile gelen bu özellik, indirilen dosyanın tehlike potansiyeli taşıyıp taşımadığına karar veriyor. Windows 8 ile birlikte email veya messenger gibi kaynaklardan gelen dosyalara karşı da korunma sağlanacak.
Günümüzde bulaşma tehdidi oluşturan en büyük problemlerden biri de yazılım açıkları. Microsoft, Win8 ile birlikte bu sorunlara da daha sıkı önlemler getiriyor.
Windows 8 ile gelen Metro arayüzünde internet tarayıcısı için 3.parti eklentilere destek verilmeyecek. Microsoft, Metro arayüzü ile birlikte internet deneyimini tabletlerdeki gibi basit tutmaya çalışıyor. Bunun için birçok kesinti gerekiyor, tabii ki kesintilerden biri de plugin desteği. Şirketin başkan yardımcısı Steven Sinofsky ve Internet Explorer takımının başı Dean Hachamovitch, tarayıcının tamamen HTML5 tabanlı ve eklentisiz olmasına çalıştıklarını, eklentilerin Metro arayüzüne pek yakışmadığını söylediler. Bu durumda Microsoft Silverlight teknolojisini de bertaraf etmiş olacak. Şunu da farketmiş olduk ki Adobe çoktan bunun kokusunu almış. HTML 5 üzerinde Flash tipi animasyonların gerçekleştirilebilmesi için çalışmalar başlatan, bu sırada Air ürününü de dayatan şirket, Apple iOS’tan mahrum kalmanın çok önemli olmadığını düşünüyor, fakat Windows desteği olmadan yaşaması çok zor. Bu durumda Adobe gibi eklenti geliştiren şirketlerin
açık standartlarını da kabul etmeleri elzem hale geliyor.
Microsoft, Internet Explorer 10 ile plugin desteğini sürdürecek, ancak Activex, Flash ve Silverlight olmadan yalnızca HTML5 özellikleri ile bir yere kadar gidebilir. Eski web uygulamalarının çalışması için kullanıcıya destek vermesi gerekiyor.

Devamını Oku...
açık standartlarını da kabul etmeleri elzem hale geliyor.
Microsoft, Internet Explorer 10 ile plugin desteğini sürdürecek, ancak Activex, Flash ve Silverlight olmadan yalnızca HTML5 özellikleri ile bir yere kadar gidebilir. Eski web uygulamalarının çalışması için kullanıcıya destek vermesi gerekiyor.
Windows 8 ile ilgili bir çok söylenti dolaşılıyor. Önümüzdeki hafta BUILD konferansında Windows 8 hakkında merak edilenler yanıt bulacak ve ilk detaylar ortaya çıkacak. Bilinen önemli detaylardan biri, Microsoft' un Windows 8 için üçüncü parti uygulamalarını kabul edeceği yönünde. Neowin' in yayınladığı bir ekran görüntüsüne göre, üçüncü parti uygulamalarından ilki, özellikle Android kullanıcılarının yakından tanıdığı AccuWeather olacağı belirtiliyor.
Yapılan açıklamaya göre, ekran görüntüsü bakıldığında Windows 8' in tam ekran uygulamalara destek vereceği belirtiliyor. Bahsedilen uygulama Silverlight ile geliştirilmiş. Buda demek oluyorki Silverlight geliştiricileri için yeni bir kapı aralanıyor. Uygulamaya bu adresten ulaşabilirsiniz ama konumu New York' dan farklı bir konuma getirdiğinizde herhangi bir değişiklik olmuyor.
Devamını Oku...
Geçenlerde AMD’nin ilk parti Bulldozer işlemcileri 4. çeyrekte başlıklı konumuzda amd nin yeni işlemcisi bulldozeri tanıtmıştık şimdilerde ise bu işlemci için yapılmış bir overclock rekorundan bahsediyoruz. AMD' nin piyasaya henüz çıkmamış işlemcisini deneme fırsatı bulan bir grup, Texas' da yapılan bir etkinlikte Bulldozer tasarımlı yeni AMD FX işlemcisini overclock ederek 8.429 GHz hıza ulaştırarak rekorlar kitabına girmesini sağladılar. AMD' nin blogunda yapılan duyuruya göre, işlemci bir bilgisayar işlemcisinin en yüksek frekansı olarak Guinness rekolar kitabına girmeye hak kazandı.
Peki bunu nasıl başardılar?
Hızı elde etmek ve işlemciyi soğutmak için, sıvı helyum ve bir miktarda voltaj yükseltmeden faydalanılmış. Ayrıca AMD, aynı işlemciyi 5 GHz hızına overclock ettiğini ve soğutmak içinde 100 doların altında bir soğutma kullandığını belirtti.
Overclock için kullanılan AMD FX 8 çekirdekli Bulldozer 2011' in dördüncü çeyreğinde piyasada olacak.

Devamını Oku...
Peki bunu nasıl başardılar?
Hızı elde etmek ve işlemciyi soğutmak için, sıvı helyum ve bir miktarda voltaj yükseltmeden faydalanılmış. Ayrıca AMD, aynı işlemciyi 5 GHz hızına overclock ettiğini ve soğutmak içinde 100 doların altında bir soğutma kullandığını belirtti.
Overclock için kullanılan AMD FX 8 çekirdekli Bulldozer 2011' in dördüncü çeyreğinde piyasada olacak.
Merakla beklenen Windows 8, Microsoft’un düzenlediği BUILD etkinliğinde yazılım geliştiricilere kapılarını açtı. Her yeni sürümü heyecanla beklenen Windows 8′i ben de internete açılır açılmaz indirip test sistemime kurdum. Dünden beri test ettiğim Windows 8′e yönelik ilk tepkim “Müthiş” demek oldu. Windows 3.1′den sonra aynı heyecanı Windows 95 ve ardından Windows 7′de hissetmiştim. Şimdi ise Windows 8 ile yaşadığımı itiraf etmeliyim. Benimle aynı heyecanı yaşayan şuan milyonlarca insan olduğuna eminim.

“Windows 8′in, Windows Vista gibi kötü bir üne sahip olacağını düşünenlerin yüzlerini görmek isterim…”
Internet’te birçok kişinin Windows 8’in kötü bir üne sahip olacağına yönelik tahminlerini yazıp çizdiklerini görmüşsünüzdür. Kim ne derse desin Microsoft’un, Windows 8 ile birlikte işletim sistemi tarihinde yepyeni bir çığır açacağına bu sürüm ile şahit olabilirsiniz.
Gelelim izlenimlerime….
İlk izlenim olarak Windows 8′in hem tablet hem de bir bilgisayar için yaratıldığını fark ettim. Yeni başlangıç menüsü ise kullanıcıya dokunmatik ekranın keyfini sunuyor.
Microsoft’un Windows 8′e neden bu kadar çok güvendiğini ise bu yepyeni ara yüzde görmek mümkün. Windows 95′ten sonra bambaşka bir ara yüz çalışması çıkararak beni epey heyecanlandırdığını itiraf etmeliyim.
Dizüstüler, netbooklar, tabletler…
Şöyle bir geçmişe baktığım zaman dizüstü teknolojisi ardından netbook ve tabletler gözümün önüne geldi. Bu ara yüze baktığım zaman (Netbooklar öldü) bu işletim sisteminin, tablet ve dizüstü karışımı yepyeni bir teknoloji karşıma getirdiğini hayal ettim. Düşünsenize dizüstülerden sonra hafiflikleri, incelikleri ve pil ömürleri ile dikkatleri çeken netbook teknolojisi yerini tabletlere bıraktı fakat Windows 8 ile birlikte tablet-dizüstü karışımı farklı bir cihaz yakın bir gelecekte karşımıza çıkabilir.
Başlangıç ekranı…
Bahsetmiş olduğum başlangıç ekranı ilk başlarda gözünüze biraz tuhaf görünebilir. Hatta yeni bir teknoloji olduğu için birazcık zorlanabilirsiniz bile. Fakat çok çabuk alışılacağı kanaatindeyim. Aslında tablet ve akıllı cihaz kullanıcılarına tanıdık gelebilecek bir ekran bile diyebilirim.
Dokunmatik teknolojisi hayatımıza girdikten sonra birkaç farklı ana ekran teknolojisi ile karşılaştık ve aslında bunları kullanmaya başlarken hiç de yadırgamadık. Aslında Windows 8’in yeni başlangıç teknolojisi sağa doğru kaydırılarak benzer bir alışkanlığı bu ortamda kullanmanın, masaüstü ya da dizüstü bilgisayarınızda bu teknolojinin keyfine varmanızı sağlayacak. Kısacası Windows 8’in başlangıç ekranı ilk kullandığınızda zor gibi gelse de, içine girdiğinizde çok basit ve kolay bir kullanımı olduğunu göreceksiniz. Hani bir an “surface teknolojisi” çok yakında hayatımızda olacak diyesim geldi.

Internet Explorer 10…
Windows 8 ile birlikte tarayıcı olarak Internet Explorer 10 bizi karşılıyor. Gördüğüm kadarıyla Internet Explorer 9′un hızınınve basitliğinin ana unsur olarak sürdürüldüğü hatta daha da geliştirilerek daha hızlı ve kolay kullanım alanına sahip yepyeni bir tarayıcı bizi karşılıyor.
Resimde de görebileceğiniz gibi bu arayüz içerisinde Internet Explorer’ı açtığınız zaman farklı bir şekilde karşınıza çıkacak. Adres satırının alt kısımda konumlandırılması onu daha da farklı kılan bir özellik haline getiriyor.
Dosya Kopyalama…
Bir yerden bir yere dosya kopyalamak her zaman yaptığım ve sıklıkla sıkıntı çektiğim durumlara sebebiyet vermiştir. Özellikle de büyük boyuta sahip dosyaları kopyalamak bazen işkence haline gelebilmekte. Bazı zamanlarda kopyalamayı iptal etmek zorunda bile kalmışımdır. Sanırım, Microsoft bundan haberdar olmuş. Çünkü artık dosya kopyalarken; kopyalama veya taşıma işlemini PAUSE yani duraklatabilmemize olanak sağlan bir işletim sistemi var karşımızda.

Ayrıca dosya kopyalama ayrıntılarına baktığınız zaman bir grafik şeklinde dosya kopyalama işleminin durumunu da görebileceğimiz bir yenilikle karşımıza gelmiş.

APP Desteği ile
Windows 8′in yeni başlangıç arayüzünde bir Twitter bir de Facebook aplikasyonları göreceksiniz. Hem Twitter aplikasyonu hem de Facebook aplikasyonlarını test ettim. Facebook ve Twitter için yapılan bu aplikasyonlara erişim izni verdiğiniz zaman Facebook ve Twitter’ın sitelerine girmek zorunda kalmayacaksınız.
Tüm durum güncellemeleri, sizin profiliniz ve daha birçok işlev elinizin altında olacak. Bildirimleri test edemedim ama kullanımları hem çok rahat hem de istediğim her şeyi elimin altında bulabildim. Facebook ve Twitter’in ziyaretçi sayısında Windows 8 ile gözle görülür bir düşüş ortaya çıkabilir. En azından bir kişi eksilecek burası kesin.
Facebook aplikasyonu içerisinde ‘FarmWille’ de oynatırlarsa sanırım yeterli olur.

Live Servisleri…
Microsoft, Windows 8 ile birlikte Windows Live için daha aktif bir kullanım alanı sağlıyor. Live servislerinin müthiş bir şekilde potansiyele sahip olduğunu söylemek isterim. Aylık 500 milyon civarında kullanıcısı olan Microsoft Windows Live servisleri Windows 8 sayesinde, bütünleşebilmekte…
Yeni bir Mağaza doğuyor.
Microsoft, Apple, Nokia ve Google’ın uygulama mağazalarından sonra ‘bu savaşta ben de varım diyerek’ Storeisminde yeni bir uygulama mağazası getiriyor. Tabii ki bu mağaza Windows 8 ile karşımıza gelmekte. Windows 8′in hem tabletler, hem dizüstüler hem de masaüstü bilgisayarlar için destek vermiş olması bu mağazayı daha da önemli kılıyor. Düşünsenize Microsoft Store ile Yazılım geliştiriciler için yeni bir pazar ortaya çıkıyor ve bu pazarda Windows için uygulamalar geliştirilebilecek.

Sanırım yazılımcı arkadaşlar avuçlarını kaşımaya şimdiden başlayabilir.
Bu sürümde maalesef ki Microsoft’un yeni mağazası Store kapalı olarak gelmekte. Açıkçası en azından birkaç test uygulamasını görmek ve kullanmak isterdim. Sanırım önümüzdeki günlerde Microsoft Store ile yazılımcılar pek haşır neşir olacak…
Aslında Windows 7’nin geliştirilmiş bir versiyonu…
Başlangıç kısmını ve diğer ek özelliklerini kullanmadığınız zaman arayüz Windows 7′den pek de farklı değil. Hatta Windows 8 ile Windows 7′deki alışkanlıklarınıza devam edebilirsiniz.
Yazılımlar ve Windows 8′e terfi…
Winrar gibi birçok standart yazılımı indirip sistemde test ettim. Birkaç tanesi hariç hemen hemen hepsi Windows 8 altında rahatlıkla çalıştı. Kısacası Windows 7′den Windows 8′e geçmek kolay ve rahat olacağa benziyor. Devrimi yaşamanız için yazılımlarınızdan ve alışkanlıklarınızdan taviz vermeyebilirsiniz.
Birçok yazılım firması da bu sürüme kısa sürede kendini adapte edebilecek ve yazılımlarını güncelleyebilecekleri için bu geçiş sürecinde (Windows 8 tam sürüm çıktığında) çok zorlanılmayacağını hissettim.
En güzel kısmı da bu! Hem Windows 7 destekli bilgisayarınızda hem de Windows 7 destekli yazılımlarınızla terfi edilebileceğini görmekteyiz.
Windows 8′in en güçlü yanlarından biri de; birçok işlemci platformu ve farklı yonga setlerine destek vererek karşımıza çıkmış olmasıdır. Düşünsenize işletim sisteminiz her türlü platformda çalışır bir halde elinizin altına geliyor. Kısacası bir Android telefon, bir OSX tablet ve bir Windows dizüstü olacağına tüm cihazlarınızda Windows 8 var…
Sizin de en sık karşılaştığınız sorun bu üçlü arasındaki dosya transferi ve senkronizasyon problemleri değil mi? İleride bu cihazların çok daha geliştiğini düşünürsek sanırım biz kullanıcılar için hepsinin aynı platform üzerinde çalışması bizi memnun ederdi. Zaten Apple’ın yaptığı da bu değil mi?
Denetim Masası
Denetim masası o müthiş karmaşasını bir kenara bırakarak kolay ve basit bir kullanımlı yüze sahip elbette ki de yine Windows 7′nin denetim masası şekline bürünebiliyor.
Yeni arayüzde birçok ayar konumlandırılmış bunun yanı sıra “More Settings” kısmına geldiğimizde gelişmiş Windows 7 denetim masası şekline bürünebilmekte.
Format Atmak Tarihe Karıştı…
Çoğu kullanıcının en büyük sıkıntısı kullandığı cihaza Format atmaktır. “Format nasıl atacağım?, Driver’ları nasıl kuracağım?” soruları çoğu zaman “ben en iyisi bir bilgisayarcının yolunu tutayım”la sonuçlanmıştır. Fakat Windows 8 yepyeni bir özellik ile karşımıza geliyor. Denetim masasındaki bu yeni özellik sayesinde bir tuşa basarak bilgisayarınızın ayarlarını sıfırlayabilir yada sisteminizi komple silip yeniden yükleyebilirsiniz. Size sadece dosyalarınızı yedeklemek kalıyor…
Bilgisayarcıların bu işe pek de sevineceğini sanmıyorum…
Haliyle ‘format atmak’ bu kadar basitleştirildikten sonra, bunun için bilgisayarcılar artık 100 TL para istemeye utanacaklardır.
Hatırlarsanız, ‘driver’ yükleme işi de Windows 7 ile büyük bir oranda ortadan kaldırılmıştı. Windows 7′nin %95 oranındaki driver tanıması ve otomatik olarak Windows Update üzerinden yüklemesi bu sorunun büyük ölçüde önüne geçilmesini sağlamıştı.
Dokunmak gerekecek…
Windows 8′i gördükten sonra, hele ki başlangıç ekranını gördükten sonra artık bana dokunmatik bir dizüstü bilgisayar gerekecek diye düşünmeye başladım. Hele ki tablet sahibi olduktan sonra dizüstü bilgisayarımın bile ara sıra ekranına dokunmaya başladığımı itiraf etmeliyim.
Windows 8 ise yeni arayüzü ile beni dokunmaya ekran üzerinde işlemlerimi yapmaya doğru itmeye başladı. Kullandıkça dokunmatik teknolojisinin keyfini çıkarmak isteyeceğinize eminim…
Yakın gelecekte Windows 8′li tabletlerin piyasaya girmesi ile Google ve Apple için zorlu günler başlayacak gibi. Çünkü Microsoft Windows 8 ile bizlere artık çok daha fazlasını veriyor. Piyasadaki üstünlüğünü korumanın yanı sıra çıtayı bir kademe daha yukarı çıkartmayı başarıyor.
Windows 8′in sistem gereksinimlerine baktığımız zaman 1 GHz ve üzeri işlemci, 1 GB Bellek (32 bit) ve üzeri RAM, 16 GB sabit disk alanı (32 bit), DirectX 9 destekli ekran kartı olması yetiyor. 64 bit kullanıcılar için ise 2 GB Ram ve 20 GB disk alanı yeterli görülmüş.
Windows 8′li tabletler de geliyor…
Windows 8 Lansmanında Windows 8′li ilk tabletin tanıtımına da yer verildi. Microsoft ve Samsung’un ortaklığı sonucunda yapılan Samsung 700T tablet üzerinde Windows 8 işletim sistemi ile birlikte geliyor. Kısacası pek yakında tabletleri 8′leyecek olması, Microsoft’un rakipleri için ne kadar büyük olduğunun altını bir kez daha çizmiş gibi
Devamını Oku...
“Windows 8′in, Windows Vista gibi kötü bir üne sahip olacağını düşünenlerin yüzlerini görmek isterim…”
Internet’te birçok kişinin Windows 8’in kötü bir üne sahip olacağına yönelik tahminlerini yazıp çizdiklerini görmüşsünüzdür. Kim ne derse desin Microsoft’un, Windows 8 ile birlikte işletim sistemi tarihinde yepyeni bir çığır açacağına bu sürüm ile şahit olabilirsiniz.
Gelelim izlenimlerime….
İlk izlenim olarak Windows 8′in hem tablet hem de bir bilgisayar için yaratıldığını fark ettim. Yeni başlangıç menüsü ise kullanıcıya dokunmatik ekranın keyfini sunuyor.
Microsoft’un Windows 8′e neden bu kadar çok güvendiğini ise bu yepyeni ara yüzde görmek mümkün. Windows 95′ten sonra bambaşka bir ara yüz çalışması çıkararak beni epey heyecanlandırdığını itiraf etmeliyim.
Dizüstüler, netbooklar, tabletler…
Şöyle bir geçmişe baktığım zaman dizüstü teknolojisi ardından netbook ve tabletler gözümün önüne geldi. Bu ara yüze baktığım zaman (Netbooklar öldü) bu işletim sisteminin, tablet ve dizüstü karışımı yepyeni bir teknoloji karşıma getirdiğini hayal ettim. Düşünsenize dizüstülerden sonra hafiflikleri, incelikleri ve pil ömürleri ile dikkatleri çeken netbook teknolojisi yerini tabletlere bıraktı fakat Windows 8 ile birlikte tablet-dizüstü karışımı farklı bir cihaz yakın bir gelecekte karşımıza çıkabilir.
Başlangıç ekranı…
Bahsetmiş olduğum başlangıç ekranı ilk başlarda gözünüze biraz tuhaf görünebilir. Hatta yeni bir teknoloji olduğu için birazcık zorlanabilirsiniz bile. Fakat çok çabuk alışılacağı kanaatindeyim. Aslında tablet ve akıllı cihaz kullanıcılarına tanıdık gelebilecek bir ekran bile diyebilirim.
Dokunmatik teknolojisi hayatımıza girdikten sonra birkaç farklı ana ekran teknolojisi ile karşılaştık ve aslında bunları kullanmaya başlarken hiç de yadırgamadık. Aslında Windows 8’in yeni başlangıç teknolojisi sağa doğru kaydırılarak benzer bir alışkanlığı bu ortamda kullanmanın, masaüstü ya da dizüstü bilgisayarınızda bu teknolojinin keyfine varmanızı sağlayacak. Kısacası Windows 8’in başlangıç ekranı ilk kullandığınızda zor gibi gelse de, içine girdiğinizde çok basit ve kolay bir kullanımı olduğunu göreceksiniz. Hani bir an “surface teknolojisi” çok yakında hayatımızda olacak diyesim geldi.
Internet Explorer 10…
Windows 8 ile birlikte tarayıcı olarak Internet Explorer 10 bizi karşılıyor. Gördüğüm kadarıyla Internet Explorer 9′un hızınınve basitliğinin ana unsur olarak sürdürüldüğü hatta daha da geliştirilerek daha hızlı ve kolay kullanım alanına sahip yepyeni bir tarayıcı bizi karşılıyor.
Resimde de görebileceğiniz gibi bu arayüz içerisinde Internet Explorer’ı açtığınız zaman farklı bir şekilde karşınıza çıkacak. Adres satırının alt kısımda konumlandırılması onu daha da farklı kılan bir özellik haline getiriyor.
Dosya Kopyalama…
Bir yerden bir yere dosya kopyalamak her zaman yaptığım ve sıklıkla sıkıntı çektiğim durumlara sebebiyet vermiştir. Özellikle de büyük boyuta sahip dosyaları kopyalamak bazen işkence haline gelebilmekte. Bazı zamanlarda kopyalamayı iptal etmek zorunda bile kalmışımdır. Sanırım, Microsoft bundan haberdar olmuş. Çünkü artık dosya kopyalarken; kopyalama veya taşıma işlemini PAUSE yani duraklatabilmemize olanak sağlan bir işletim sistemi var karşımızda.
Ayrıca dosya kopyalama ayrıntılarına baktığınız zaman bir grafik şeklinde dosya kopyalama işleminin durumunu da görebileceğimiz bir yenilikle karşımıza gelmiş.
APP Desteği ile
Windows 8′in yeni başlangıç arayüzünde bir Twitter bir de Facebook aplikasyonları göreceksiniz. Hem Twitter aplikasyonu hem de Facebook aplikasyonlarını test ettim. Facebook ve Twitter için yapılan bu aplikasyonlara erişim izni verdiğiniz zaman Facebook ve Twitter’ın sitelerine girmek zorunda kalmayacaksınız.
Tüm durum güncellemeleri, sizin profiliniz ve daha birçok işlev elinizin altında olacak. Bildirimleri test edemedim ama kullanımları hem çok rahat hem de istediğim her şeyi elimin altında bulabildim. Facebook ve Twitter’in ziyaretçi sayısında Windows 8 ile gözle görülür bir düşüş ortaya çıkabilir. En azından bir kişi eksilecek burası kesin.
Live Servisleri…
Microsoft, Windows 8 ile birlikte Windows Live için daha aktif bir kullanım alanı sağlıyor. Live servislerinin müthiş bir şekilde potansiyele sahip olduğunu söylemek isterim. Aylık 500 milyon civarında kullanıcısı olan Microsoft Windows Live servisleri Windows 8 sayesinde, bütünleşebilmekte…
Yeni bir Mağaza doğuyor.
Microsoft, Apple, Nokia ve Google’ın uygulama mağazalarından sonra ‘bu savaşta ben de varım diyerek’ Storeisminde yeni bir uygulama mağazası getiriyor. Tabii ki bu mağaza Windows 8 ile karşımıza gelmekte. Windows 8′in hem tabletler, hem dizüstüler hem de masaüstü bilgisayarlar için destek vermiş olması bu mağazayı daha da önemli kılıyor. Düşünsenize Microsoft Store ile Yazılım geliştiriciler için yeni bir pazar ortaya çıkıyor ve bu pazarda Windows için uygulamalar geliştirilebilecek.
Sanırım yazılımcı arkadaşlar avuçlarını kaşımaya şimdiden başlayabilir.
Bu sürümde maalesef ki Microsoft’un yeni mağazası Store kapalı olarak gelmekte. Açıkçası en azından birkaç test uygulamasını görmek ve kullanmak isterdim. Sanırım önümüzdeki günlerde Microsoft Store ile yazılımcılar pek haşır neşir olacak…
Aslında Windows 7’nin geliştirilmiş bir versiyonu…
Başlangıç kısmını ve diğer ek özelliklerini kullanmadığınız zaman arayüz Windows 7′den pek de farklı değil. Hatta Windows 8 ile Windows 7′deki alışkanlıklarınıza devam edebilirsiniz.
Yazılımlar ve Windows 8′e terfi…
Winrar gibi birçok standart yazılımı indirip sistemde test ettim. Birkaç tanesi hariç hemen hemen hepsi Windows 8 altında rahatlıkla çalıştı. Kısacası Windows 7′den Windows 8′e geçmek kolay ve rahat olacağa benziyor. Devrimi yaşamanız için yazılımlarınızdan ve alışkanlıklarınızdan taviz vermeyebilirsiniz.
Birçok yazılım firması da bu sürüme kısa sürede kendini adapte edebilecek ve yazılımlarını güncelleyebilecekleri için bu geçiş sürecinde (Windows 8 tam sürüm çıktığında) çok zorlanılmayacağını hissettim.
En güzel kısmı da bu! Hem Windows 7 destekli bilgisayarınızda hem de Windows 7 destekli yazılımlarınızla terfi edilebileceğini görmekteyiz.
Windows 8′in en güçlü yanlarından biri de; birçok işlemci platformu ve farklı yonga setlerine destek vererek karşımıza çıkmış olmasıdır. Düşünsenize işletim sisteminiz her türlü platformda çalışır bir halde elinizin altına geliyor. Kısacası bir Android telefon, bir OSX tablet ve bir Windows dizüstü olacağına tüm cihazlarınızda Windows 8 var…
Sizin de en sık karşılaştığınız sorun bu üçlü arasındaki dosya transferi ve senkronizasyon problemleri değil mi? İleride bu cihazların çok daha geliştiğini düşünürsek sanırım biz kullanıcılar için hepsinin aynı platform üzerinde çalışması bizi memnun ederdi. Zaten Apple’ın yaptığı da bu değil mi?
Denetim Masası
Denetim masası o müthiş karmaşasını bir kenara bırakarak kolay ve basit bir kullanımlı yüze sahip elbette ki de yine Windows 7′nin denetim masası şekline bürünebiliyor.
Yeni arayüzde birçok ayar konumlandırılmış bunun yanı sıra “More Settings” kısmına geldiğimizde gelişmiş Windows 7 denetim masası şekline bürünebilmekte.
Format Atmak Tarihe Karıştı…
Çoğu kullanıcının en büyük sıkıntısı kullandığı cihaza Format atmaktır. “Format nasıl atacağım?, Driver’ları nasıl kuracağım?” soruları çoğu zaman “ben en iyisi bir bilgisayarcının yolunu tutayım”la sonuçlanmıştır. Fakat Windows 8 yepyeni bir özellik ile karşımıza geliyor. Denetim masasındaki bu yeni özellik sayesinde bir tuşa basarak bilgisayarınızın ayarlarını sıfırlayabilir yada sisteminizi komple silip yeniden yükleyebilirsiniz. Size sadece dosyalarınızı yedeklemek kalıyor…
Bilgisayarcıların bu işe pek de sevineceğini sanmıyorum…
Haliyle ‘format atmak’ bu kadar basitleştirildikten sonra, bunun için bilgisayarcılar artık 100 TL para istemeye utanacaklardır.
Dokunmak gerekecek…
Windows 8′i gördükten sonra, hele ki başlangıç ekranını gördükten sonra artık bana dokunmatik bir dizüstü bilgisayar gerekecek diye düşünmeye başladım. Hele ki tablet sahibi olduktan sonra dizüstü bilgisayarımın bile ara sıra ekranına dokunmaya başladığımı itiraf etmeliyim.
Yakın gelecekte Windows 8′li tabletlerin piyasaya girmesi ile Google ve Apple için zorlu günler başlayacak gibi. Çünkü Microsoft Windows 8 ile bizlere artık çok daha fazlasını veriyor. Piyasadaki üstünlüğünü korumanın yanı sıra çıtayı bir kademe daha yukarı çıkartmayı başarıyor.
Windows 8′in sistem gereksinimlerine baktığımız zaman 1 GHz ve üzeri işlemci, 1 GB Bellek (32 bit) ve üzeri RAM, 16 GB sabit disk alanı (32 bit), DirectX 9 destekli ekran kartı olması yetiyor. 64 bit kullanıcılar için ise 2 GB Ram ve 20 GB disk alanı yeterli görülmüş.
Windows 8′li tabletler de geliyor…
Windows 8 Lansmanında Windows 8′li ilk tabletin tanıtımına da yer verildi. Microsoft ve Samsung’un ortaklığı sonucunda yapılan Samsung 700T tablet üzerinde Windows 8 işletim sistemi ile birlikte geliyor. Kısacası pek yakında tabletleri 8′leyecek olması, Microsoft’un rakipleri için ne kadar büyük olduğunun altını bir kez daha çizmiş gibi
Temmuz 2010 – Haziran 2011 dönemini kapsayan Microsoft’un bir yılında, Microsoft Türkiye ekibi olarak siz müşterilerimizi daha memnun kılmak amacıyla var gücümüzle çalıştık. Bilişimin olduğu her yerde, Microsoft olarak bizler de olmaya çalıştık. Bu amaç doğrultusunda tüm bir yıl boyunca, başta Bilişim Zirvesi olmak üzere pek çok etkinliğe ev sahipliği yaptık, pek çok etkinlikte de sponsor olarak yer almanın keyfini yaşadık. Bilgi güvenliğinin önemi konusunda kişileri ve kurumları bilinçlendirmeyi kendisine misyon edinmiş bir ekip olarak, bu alanda pek çok etkinliğin gerçekleşmesine katkıda bulunduk. Bu haberimizde sizlere, geçtiğimiz bir yıl boyunca Microsoft Türkiye ekibi olarak bilgi güvenliği anlamında hangi etkinliklerde bulunduğumuzdan bahsetmek istiyoruz.

- Microsoft Türkiye Bilişim Zirvesi 2011: 11 Mart Cuma günü İstanbul Kongre Merkezi’nde 5 bini aşkın profesyonelin katılımıyla Microsoft Türkiye Bilişim Zirvesi 2011′i gerçekleştirdik. Microsoft Türkiye olarak, BT sektörüne yön vereceğine inandığımız gelişmeleri vurgulamak amacıyla gerçekleştirdiğimiz bilişim zirvelerinin bir öncesini, 12 Mart 2008 tarihinde Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde “Bilişim Kahramanları Aramızda“ başlığıyla gerçekleştirmiştik. Geçtiğimiz son birkaç yılda hayatımıza giren bulut bilişim kavramına dikkat çekmek amacıyla Microsoft Türkiye Bilişim Zirvesi 2011 gerçekleştirildi. Ana başlığı “Bulut Bilişim” olan zirvenin açılış konuşmasını yapan Microsoft Türkiye Genel Müdürü Tamer Özmen, Türkiye’nin bilişim alanında önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı. Konuşmasında, Microsoft’un bulut bilişime yaptığı yatırımlardan bahseden Özmen, Microsoft’un hali hazırda 20 milyon işletmeye servis verebilecek bulut altyapısına sahip olduğunu belirtti. Zirve boyunca, bulut bilişimle birlikte bilgi güvenliği anlamında BT yönetimi ve güvenliği ile kurumsal kimlik yönetiminin önemi vurgulandı.

- AnkaSEC’10 – Ankara Bilgi Güvenliği Konferansı: Microsoft olarak, Bilgi Güvenliği Akademisi tarafından “Güvenlik lüks değil, gereksinimdir.” ana temasıyla 23 Aralık günü gerçekleştirilen etkinliğe sponsor olmaktan mutluluk duyduk. Ankara’daki BT meraklılarına yönelik düzenlenen konferansta sanallaştırma güvenliği, bulut bilişim güvenliği, yeni nesil tehditler ve çözüm önerileri ile birçok başka konuya yer verildi.
- EMEA Intelligence 2011: 10-12 Mart tarihlerinde Harbiye Askeri Müzesi’nde, 3 gün boyunca EMEA bölgesinden toplamda 1324 BT profesyonelinin ağırlandığı etkinlikte Microsoft olarak altın sponsor ünvanıyla yer aldık. Diğer sponsorları arasında Uluslararası İş Birliği ve Kalkınma Ajansı ile TÜBİTAK gibi kurumlar bulunan etkinlikte, özellikle istihbarat ve denetim teknolojileri üzerinde duruldu.

- ISSA – Microsoft Kurumsal Güvenlik Seminerleri Dizisi: The Information System Security Association (ISSA), bilişim sistemleri ve güvenliği bilincini profesyonel düzeye çekmeyi amaçlayan, bünyesinde bilgi güvenliği profesyonelleri ve çalışanlarını barındıran, kâr amacı gütmeyen uluslararası bir kuruluştur. Daha güvenli bir BT parolasıyla yola çıkan ISSA ve Microsoft olarak; Şubat, Mart, Nisan ve Haziran aylarında Microsoft İstanbul Ofisi’nde dört güvenlik semineri gerçekleştirdik.
- ISSA Turkey Grand Security Conference (ITGSC): Microsoft olarak, ISSA tarafından bu yıl 4-5 Haziran tarihlerinde ikincisi gerçekleştirilen ITGSC Güvenlik Konferansı’na ikinci kez ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduk. Yalnızca BT profesyonellerine ulaşmayı hedefleyen etkinlikte, iki gün boyunca yirmiyi aşkın sunum gerçekleştirildi ve BT yönetimi, risk yönetimi, BT güvenliği, adli bilişim ve hukuki boyutlar ile ilgili konulara yer verildi.

- İstSEC’11 – İstanbul Bilgi Güvenliği Konferansı: Bilgi Güvenliği Akademisi tarafından “Yeni teknolojiler, yeni güvenlik riskleri” temasıyla 3-4 Haziran tarihlerinde Microsoft sponsorluğunda gerçekleştirilen konferansta internet yasaklarının teknik ve hukuki boyutları, sanallaştırma güvenliği, bulut bilişim güvenliği, CEO ve CIO’lar için yeni nesil güvenlik ve siber tehditler ile birçok başka konu incelendi.
- NetSEC Topluluğu İstanbul Buluşması ve Siber Saldırı Aracı Olarak DDos Etkinliği: NetSec Ağ ve Bilgi Güvenliği Topluluğu, 30 Nisan günü “Web Uygulama Güvenliği” konusunda bilgi paylaşma amacıyla, Microsoft sponsorluğunda Bellevue Residences’ta buluştu. Buluşmada web uygulamalarında sık karşılaşılan güvenlik problemleri ve ilginç açıklar, bulut bilişim güvenliği ile bazı başka konulara değinildi. Bilgi Güvenliği Akademisi tarafından, 5 Temmuz tarihinde Microsoft sponsorluğunda gerçekleştirilen “Siber Saldırı Aracı Olarak DDos” etkinliğinde, son dönemin gözde saldırı yöntemi DDos saldırıları derinlemesine incelendi.
Devamını Oku...
- Microsoft Türkiye Bilişim Zirvesi 2011: 11 Mart Cuma günü İstanbul Kongre Merkezi’nde 5 bini aşkın profesyonelin katılımıyla Microsoft Türkiye Bilişim Zirvesi 2011′i gerçekleştirdik. Microsoft Türkiye olarak, BT sektörüne yön vereceğine inandığımız gelişmeleri vurgulamak amacıyla gerçekleştirdiğimiz bilişim zirvelerinin bir öncesini, 12 Mart 2008 tarihinde Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde “Bilişim Kahramanları Aramızda“ başlığıyla gerçekleştirmiştik. Geçtiğimiz son birkaç yılda hayatımıza giren bulut bilişim kavramına dikkat çekmek amacıyla Microsoft Türkiye Bilişim Zirvesi 2011 gerçekleştirildi. Ana başlığı “Bulut Bilişim” olan zirvenin açılış konuşmasını yapan Microsoft Türkiye Genel Müdürü Tamer Özmen, Türkiye’nin bilişim alanında önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı. Konuşmasında, Microsoft’un bulut bilişime yaptığı yatırımlardan bahseden Özmen, Microsoft’un hali hazırda 20 milyon işletmeye servis verebilecek bulut altyapısına sahip olduğunu belirtti. Zirve boyunca, bulut bilişimle birlikte bilgi güvenliği anlamında BT yönetimi ve güvenliği ile kurumsal kimlik yönetiminin önemi vurgulandı.
- AnkaSEC’10 – Ankara Bilgi Güvenliği Konferansı: Microsoft olarak, Bilgi Güvenliği Akademisi tarafından “Güvenlik lüks değil, gereksinimdir.” ana temasıyla 23 Aralık günü gerçekleştirilen etkinliğe sponsor olmaktan mutluluk duyduk. Ankara’daki BT meraklılarına yönelik düzenlenen konferansta sanallaştırma güvenliği, bulut bilişim güvenliği, yeni nesil tehditler ve çözüm önerileri ile birçok başka konuya yer verildi.
- EMEA Intelligence 2011: 10-12 Mart tarihlerinde Harbiye Askeri Müzesi’nde, 3 gün boyunca EMEA bölgesinden toplamda 1324 BT profesyonelinin ağırlandığı etkinlikte Microsoft olarak altın sponsor ünvanıyla yer aldık. Diğer sponsorları arasında Uluslararası İş Birliği ve Kalkınma Ajansı ile TÜBİTAK gibi kurumlar bulunan etkinlikte, özellikle istihbarat ve denetim teknolojileri üzerinde duruldu.
- ISSA – Microsoft Kurumsal Güvenlik Seminerleri Dizisi: The Information System Security Association (ISSA), bilişim sistemleri ve güvenliği bilincini profesyonel düzeye çekmeyi amaçlayan, bünyesinde bilgi güvenliği profesyonelleri ve çalışanlarını barındıran, kâr amacı gütmeyen uluslararası bir kuruluştur. Daha güvenli bir BT parolasıyla yola çıkan ISSA ve Microsoft olarak; Şubat, Mart, Nisan ve Haziran aylarında Microsoft İstanbul Ofisi’nde dört güvenlik semineri gerçekleştirdik.
- ISSA Turkey Grand Security Conference (ITGSC): Microsoft olarak, ISSA tarafından bu yıl 4-5 Haziran tarihlerinde ikincisi gerçekleştirilen ITGSC Güvenlik Konferansı’na ikinci kez ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduk. Yalnızca BT profesyonellerine ulaşmayı hedefleyen etkinlikte, iki gün boyunca yirmiyi aşkın sunum gerçekleştirildi ve BT yönetimi, risk yönetimi, BT güvenliği, adli bilişim ve hukuki boyutlar ile ilgili konulara yer verildi.
- İstSEC’11 – İstanbul Bilgi Güvenliği Konferansı: Bilgi Güvenliği Akademisi tarafından “Yeni teknolojiler, yeni güvenlik riskleri” temasıyla 3-4 Haziran tarihlerinde Microsoft sponsorluğunda gerçekleştirilen konferansta internet yasaklarının teknik ve hukuki boyutları, sanallaştırma güvenliği, bulut bilişim güvenliği, CEO ve CIO’lar için yeni nesil güvenlik ve siber tehditler ile birçok başka konu incelendi.
- NetSEC Topluluğu İstanbul Buluşması ve Siber Saldırı Aracı Olarak DDos Etkinliği: NetSec Ağ ve Bilgi Güvenliği Topluluğu, 30 Nisan günü “Web Uygulama Güvenliği” konusunda bilgi paylaşma amacıyla, Microsoft sponsorluğunda Bellevue Residences’ta buluştu. Buluşmada web uygulamalarında sık karşılaşılan güvenlik problemleri ve ilginç açıklar, bulut bilişim güvenliği ile bazı başka konulara değinildi. Bilgi Güvenliği Akademisi tarafından, 5 Temmuz tarihinde Microsoft sponsorluğunda gerçekleştirilen “Siber Saldırı Aracı Olarak DDos” etkinliğinde, son dönemin gözde saldırı yöntemi DDos saldırıları derinlemesine incelendi.
Performansın Ölçülmesi
Kamu kurumlarındaki çıktıların ve sonuçların farklı özellikler taşıması nedeni ile performans ölçütleri kurumlara göre farlılık arz etmektedir. Aynı zamanda kurum içinde farklı grupların varlığı ve ilgileri, performans ölçümünün de farklılaşmasına yol açmaktadır. Örneğin yöneticiler; verimliliğe ve yıllık hedeflere ulaşamaya odaklanırken, politikacılar; maliyetlere ve politika hedeflerine ulaşmaya, hizmetten yararlananalar ise hizmet kalitesine ilgi duyarlar.
Dolayısı ile kurumsal performansın tüm bu boyutlarını ölçen ölçütler kısaca aşağıdaki gibi tanımlanabilir:
Performansın ölçülmesi zor ve karmaşık bir süreçtir. Uygun ölçüm prosedürleri ile güçlendirilmiş ölçülerle birlikte geçerli, güvenilir ve dengeli bir performans ölçüleri ve ölçü seti oluşturma ve ölçüm sistemini uygulamaya alma istikrarlı çalışmayı gerektiren tekrarlayıcı bir süreçtir.
Performans ölçütlerinin belirlenmesinde aşağıdaki süreçler izlenebilir:
İyi bir performans ölçü seti her zaman eksiksiz bir şekilde belirlenmeyebilir. Dahası oluşturulan ölçü setinin kurum içinde benimsenip kullanılması her zaman mümkün olmayabilir. Bu nedenle, performans ölçülerinin olumlu bir etki yaratması ve kurumsal süreçlerde etkili bir rol oynayabilmesi için bir iyi performans ölçüm sistemine ihtiyacınız olacaktır.
Söz konusu performans ölçüm sistemi temel olarak aşağıdaki aşamalar sürecinde uygulamaya alınır.

Microsoft Kurumsal İş Zekası platformunda Microsoft SQL Server üzerine inşa edilen ve Microsoft SharePoint Server 2010′un PerformancePoint Hizmetleri bileşeni, kurumun performansını monitör etmeye, sonuçları görsel olarak analiz etmeye ve kurumun geleceğini planlamaya yardımcı olan entegre bir performans yönetim aracıdır.
PerformancePoint aracı, performans bilgisinin süreklilik temelinde elde edilmesini ve bu bilgiden yararlanılmasını sistemli bir biçimde yönetir. PerformancePoint, stratejik bir plandan performans ölçülerinin tespit edilip bir set oluşturulmasına ve performans ölçümüne ilişkin kurumun performans yönetimi için ihtiyaç duyacağı aşağıdaki fonksiyonellikleri sağlar:
Devamını Oku...
Kamu kurumlarındaki çıktıların ve sonuçların farklı özellikler taşıması nedeni ile performans ölçütleri kurumlara göre farlılık arz etmektedir. Aynı zamanda kurum içinde farklı grupların varlığı ve ilgileri, performans ölçümünün de farklılaşmasına yol açmaktadır. Örneğin yöneticiler; verimliliğe ve yıllık hedeflere ulaşamaya odaklanırken, politikacılar; maliyetlere ve politika hedeflerine ulaşmaya, hizmetten yararlananalar ise hizmet kalitesine ilgi duyarlar.
Dolayısı ile kurumsal performansın tüm bu boyutlarını ölçen ölçütler kısaca aşağıdaki gibi tanımlanabilir:
- Girdi Ölçütleri – Kullanılan kaynaklar
- Çıktı Ölçütleri – Tanımlanan faaliyetler
- Sonuç Ölçütleri – Ulaşılan sonuçlar
- Tutumluluk Ölçütleri – Kaynakların ne kadar az masrafla kullanıldığı
- Verimlilik Ölçütleri – Kaynakların ne kadar iyi kullanıldığı
- Etkinlik Ölçütleri – Hedeflere ne ölçüde ulaşıldığı
- Kalite Ölçütleri – Hizmet kalitesi süreçlerinin, sonuçların ihtiyaçları karşılama derecesi
- Finansal Ölçütler – Kurum veya birimin maliyet hedefleri
Performansın ölçülmesi zor ve karmaşık bir süreçtir. Uygun ölçüm prosedürleri ile güçlendirilmiş ölçülerle birlikte geçerli, güvenilir ve dengeli bir performans ölçüleri ve ölçü seti oluşturma ve ölçüm sistemini uygulamaya alma istikrarlı çalışmayı gerektiren tekrarlayıcı bir süreçtir.
Performans ölçütlerinin belirlenmesinde aşağıdaki süreçler izlenebilir:
- Varılmak istenilen hedefle ilgili olarak neyin bilinmesi ve öğrenilmesi gerektiğine karar verme – Neyi ölçeceğiz?
- Performans hakkında en iyi bilgiyi gösterecek ölçü türü/setini belirleme – Ne ile ölçeceğiz?
- Ne tür bilgilere ve verilere ihtiyaç duyulduğunu saptama – Hangi verileri toplayacağız?
- Verilerin nasıl ve kimler tarafından toplanacağını planlama – Verileri nasıl toplayacağız?
- Ölçümün hangi sıklıkla yapılacağını tespit etme – Verileri hangi sıklıkla toplayacağız?
- Ölçün sonuçlarının nasıl analiz edileceğini belirleme – Verileri nasıl yorumlayacağız?
- Ölçüm sonuçlarının nasıl sunulacağını kararlaştırma – Kime hangi formatta raporlayacağız?
İyi bir performans ölçü seti her zaman eksiksiz bir şekilde belirlenmeyebilir. Dahası oluşturulan ölçü setinin kurum içinde benimsenip kullanılması her zaman mümkün olmayabilir. Bu nedenle, performans ölçülerinin olumlu bir etki yaratması ve kurumsal süreçlerde etkili bir rol oynayabilmesi için bir iyi performans ölçüm sistemine ihtiyacınız olacaktır.
Söz konusu performans ölçüm sistemi temel olarak aşağıdaki aşamalar sürecinde uygulamaya alınır.
- Faaliyetleri ve hedefleri doğru şekilde belirlemek,
- Uygun performans ölçüleri tespit etmek,
- Verileri toplamaya, raporlamaya ve izlemeye yönelik doğru teknik araçları uygulamaya koymak.
- İşte bu noktada esnek Microsoft İş Zekâsı platformu; raporları kolayca oluşturmak, güçlü gösterge tabloları yapılandırmak ve karmaşık görünümlerini oluşturmak için gelişmiş yetenekleri ile aşağıdaki gibi teknik araçlar sunmaktadır.
Microsoft Kurumsal İş Zekası platformunda Microsoft SQL Server üzerine inşa edilen ve Microsoft SharePoint Server 2010′un PerformancePoint Hizmetleri bileşeni, kurumun performansını monitör etmeye, sonuçları görsel olarak analiz etmeye ve kurumun geleceğini planlamaya yardımcı olan entegre bir performans yönetim aracıdır.
PerformancePoint aracı, performans bilgisinin süreklilik temelinde elde edilmesini ve bu bilgiden yararlanılmasını sistemli bir biçimde yönetir. PerformancePoint, stratejik bir plandan performans ölçülerinin tespit edilip bir set oluşturulmasına ve performans ölçümüne ilişkin kurumun performans yönetimi için ihtiyaç duyacağı aşağıdaki fonksiyonellikleri sağlar:
Windows 7 ev, işyeri ve kablosuz ağlara bağlanmanızı kolaylaştırarak dosyalarınızı paylaşmanızı, web'de dolaşmanızı ve istediğiniz her yerde çalışabilmenizi sağlar.
Ev Grubu ile ev ağınızda Windows 7 çalıştıran bilgisayarları kolayca bağlayabilirsiniz, böylece evinizdeki diğer kişilerle otomatik olarak yazıcılar ve kitaplıklar (müzik, video, belge) paylaşabilirsiniz.Windows 7'nin herhangi bir sürümünde bir ev grubuna katılabilir, ancak yalnızca Home Premium, Professional, Ultimate veya Enterprise sürümlerinde ev grubu oluşturabilirsiniz.
Kişisel bilgisayarınızı ofiste mi kullanmayı planlıyorsunuz, yoksa bilgisayar bağlantısıyla evden çalışmayı mı planlıyorsunuz? Öyleyse bir ağdaki bilgisayarların toplandığı yer olan etki alanına bağlanmanız gerekebilir. Windows 7 Professional, Ultimate ve Enterprise sürümleri etki alanına hızlı ve daha güvenli katılacak şekilde tasarlanmıştır. Sizden ağ kimlik bilgilerinizi girmenizi isteyen kullanımı kolay sihirbazı takip etmeniz yeterlidir. Birkaç dakika içinde işinizin başında olursunuz.
Windows 7 sayesinde, iş ağlarınıza hızlı ve güvenli bir şekilde bağlanabilirsiniz.
Birkaç tıklatmaya ağlara göz atmak ve bağlanmak için Kullanılabilir Ağları Görüntüle özelliğini kullanabilirsiniz. Tüm kablolu ve kablosuz seçeneklerinizi (Wi‑Fi, mobil geniş bant, çevirmeli veya şirket VPN'i) görmek için görev çubuğundaki ağ simgesini tıklatmanız yeterlidir. Bir kez daha tıklattığınızda bağlanırsınız.

Devamını Oku...
Evde
Ev Grubu ile ev ağınızda Windows 7 çalıştıran bilgisayarları kolayca bağlayabilirsiniz, böylece evinizdeki diğer kişilerle otomatik olarak yazıcılar ve kitaplıklar (müzik, video, belge) paylaşabilirsiniz.Windows 7'nin herhangi bir sürümünde bir ev grubuna katılabilir, ancak yalnızca Home Premium, Professional, Ultimate veya Enterprise sürümlerinde ev grubu oluşturabilirsiniz.
İşyerinde
Kişisel bilgisayarınızı ofiste mi kullanmayı planlıyorsunuz, yoksa bilgisayar bağlantısıyla evden çalışmayı mı planlıyorsunuz? Öyleyse bir ağdaki bilgisayarların toplandığı yer olan etki alanına bağlanmanız gerekebilir. Windows 7 Professional, Ultimate ve Enterprise sürümleri etki alanına hızlı ve daha güvenli katılacak şekilde tasarlanmıştır. Sizden ağ kimlik bilgilerinizi girmenizi isteyen kullanımı kolay sihirbazı takip etmeniz yeterlidir. Birkaç dakika içinde işinizin başında olursunuz.
Kullanılabilir Ağları Görüntüle
Birkaç tıklatmaya ağlara göz atmak ve bağlanmak için Kullanılabilir Ağları Görüntüle özelliğini kullanabilirsiniz. Tüm kablolu ve kablosuz seçeneklerinizi (Wi‑Fi, mobil geniş bant, çevirmeli veya şirket VPN'i) görmek için görev çubuğundaki ağ simgesini tıklatmanız yeterlidir. Bir kez daha tıklattığınızda bağlanırsınız.
Kullanıcı Hesabı Denetimi (UAC), kişisel bilgisayarınızı korsanlara ve kötü amaçlı yazılımlara karşı korumanıza yardımcı olur. Bir program bilgisayarınızda önemli bir değişiklik yapmak istediğinde, UAC size bildirir ve izin ister. Windows 7'de UAC artık daha az duraklamaya neden olmaktadır ve daha esnektir. Daha az sayıda Windows 7 programı ve görevi sizin onayınızı gerektirir. Kişisel bilgisayarınızda yönetici ayrıcalıklarınız varsa, Denetim Masası'nda UAC'nin bildirimlerine ince ayar da yapabilirsiniz

Devamını Oku...
Windows'un kullanımının daha kolay olmasını, daha iyi yanıt vermesini ve yeni olasılıklar sunmasını istediniz. Sizi dinledik ve çok sayıda geliştirme yaptık. En önemli 10 tanesi aşağıdadır:
Bu hafta Microsoft’tan gelen açıklamayla Windows 8′in açılış sürelerinin daha kısa olacağını öğrenmiştik. Ancak Windows 7′nin açılış sürelerinin de (eğer doğru donanım kullanılırsa) çok daha kısalacağı söyleniyor. Öncelikle Windows 8′in 8 saniyelik açılış rekoru pek inandırıcı gelmiyor. En azından böyle bir rakamı ortalama olarak vermek doğru olmaz, zira bir iPad bile 30 saniyede açılıyor.
Ancak Windows 7 dizüstülerde uygun bir depolama sistemi ile can sıkıcı olmayan bir açılış hızı yakalanabiliyor. Kendi adıma 1.66GHz N455 Atom yongalı, 1GB bellekli, Dell Mini 1018 netbook ile -msconfig dosyasıyla oynamadan ve üzerinde MeeGo dualboot ile seçim yaptıktan sonra bile- 45-50 saniye içinde 32bit Win7 Starter masaüstümü görebildiğimi söyleyebilirim, o yüzden 8 saniye göremesek bile bu sürenin 30 saniyeye inebileceğine inanıyorum.
Fakat Intel’in bu yıl çıkaracağı Rapid Start teknolojisine sahip, SSD üzerinde Windows 7 çalıştıran yeni Ultrabook cihazlarda bu sürelere ulaşmak mümkün olabilir. Windows 8′de Rapid Start, hybernate (uyku modu) ve Shutdown (elektriği kesme) arasında bir bekleme halinden bilgisayarın uyanması durumuna deniyor. Rapid Start için makina yalnızca kerneli uyku moduna sokuyor, kullanıcı oturumunu ise kapatıyor. Bu durumda belleğin yalnızca %15′lik kısmını dolduran kernel dosyaları hızla yüklenebildiği için bilgisayarın uyanması çok hızlı gerçekleşiyor (fakat hazır duruma gelmesi için yine kullanıcı oturumunun yüklenmesini bekliyoruz). Ancak Rapid Start teknolojisi Windows 7′de tamamen uyku modu ve donanımla gerçekleşecek. Intel mühendisleri bu sistemi şöyle açıklıyorlar: Hybernation modunda bilgisayar derin uyku moduna geçip minimum enerji tüketiyor, ancak sistemin hazır duruma gelmesi 1 dakika gibi bir zaman alıyor. Rapid Start ise sistemin hazır hale gelmesi, SSD veya flash sürücü üzerinde yüklü bir işletim sistemiyle 5 saniyede gerçekleşebilir. Yani Rapid Start teknolojisi ile gelen notebook, netbook veya laptop cihazların (tamamı olmasa bile) çoğu SSD depolama kullanacakları için bu yıl sonunda Windows 7′nin 5-10 saniyede uyandığını görebiliriz. Sizin Win7 kaç saniyede açılıyor?
Devamını Oku...
Ancak Windows 7 dizüstülerde uygun bir depolama sistemi ile can sıkıcı olmayan bir açılış hızı yakalanabiliyor. Kendi adıma 1.66GHz N455 Atom yongalı, 1GB bellekli, Dell Mini 1018 netbook ile -msconfig dosyasıyla oynamadan ve üzerinde MeeGo dualboot ile seçim yaptıktan sonra bile- 45-50 saniye içinde 32bit Win7 Starter masaüstümü görebildiğimi söyleyebilirim, o yüzden 8 saniye göremesek bile bu sürenin 30 saniyeye inebileceğine inanıyorum.
Fakat Intel’in bu yıl çıkaracağı Rapid Start teknolojisine sahip, SSD üzerinde Windows 7 çalıştıran yeni Ultrabook cihazlarda bu sürelere ulaşmak mümkün olabilir. Windows 8′de Rapid Start, hybernate (uyku modu) ve Shutdown (elektriği kesme) arasında bir bekleme halinden bilgisayarın uyanması durumuna deniyor. Rapid Start için makina yalnızca kerneli uyku moduna sokuyor, kullanıcı oturumunu ise kapatıyor. Bu durumda belleğin yalnızca %15′lik kısmını dolduran kernel dosyaları hızla yüklenebildiği için bilgisayarın uyanması çok hızlı gerçekleşiyor (fakat hazır duruma gelmesi için yine kullanıcı oturumunun yüklenmesini bekliyoruz). Ancak Rapid Start teknolojisi Windows 7′de tamamen uyku modu ve donanımla gerçekleşecek. Intel mühendisleri bu sistemi şöyle açıklıyorlar: Hybernation modunda bilgisayar derin uyku moduna geçip minimum enerji tüketiyor, ancak sistemin hazır duruma gelmesi 1 dakika gibi bir zaman alıyor. Rapid Start ise sistemin hazır hale gelmesi, SSD veya flash sürücü üzerinde yüklü bir işletim sistemiyle 5 saniyede gerçekleşebilir. Yani Rapid Start teknolojisi ile gelen notebook, netbook veya laptop cihazların (tamamı olmasa bile) çoğu SSD depolama kullanacakları için bu yıl sonunda Windows 7′nin 5-10 saniyede uyandığını görebiliriz. Sizin Win7 kaç saniyede açılıyor?
Büyük ekranlarda görüntüleneni internet sayfaları artık daha küçük tablet ekranlarında görüntüleniyor. Durum böyle olunca web siteleri ve uygulamaları da tablet erişimi için optimize edilme yoluna gidiyor. Google'ın Gmail web hizmetini tablet cihazlarından erişecek şekilde daha efektif olarak yeniden tasarlamasının ardından çevirimiçi en büyük kitabevi olan Amazon'un da tablet cihazlar için optimize edilmiş bir web sitesi üzerinde çalıştığı ortaya çıktı. Amazon'un web sitesi yıllardır aynı tasarım üzerinde çalışıyor. Firma web sitesi için zaten bir yeniden tasarım düşünüyordu. Ancak bu yeniden tasarımın içinde tabletlerin daha kolay erişebilmesi için bazı optimizasyonlar da olacak.

Amazon'un Kasım ayına yetiştirmeyi çalıştığı ortaya çıkan 7 inçlik 250$ civarındaki Kindle tableti düşünüldüğünde böyle bir optimizasyonun da çok normal olduğu anlaşılır.
Hali hazırdaki Amazon sitesi mavi, turuncu, açık mavi renklerinin karışımından ve kare piksellerden oluşuyor. Yeni tasarım ise gri ton ağırlıklı beyaz boşluklar ihtiva ediyor. Daha donuk ve sofistike bir görünüş sunuyor.
Yeni tasarımın ekran görüntüleri internette paylaşıldığında Amazon da Wall Street Journal gazetesine yenilenmiş sitenin yakında yayınlanacağını bildirdi. Yeni tasarım pilot olarak seçilen müşterilerin erişimine açılmış durumda. Ancak kesin bir yayınlanma tarihi verilmedi.
Devamını Oku...

Amazon'un Kasım ayına yetiştirmeyi çalıştığı ortaya çıkan 7 inçlik 250$ civarındaki Kindle tableti düşünüldüğünde böyle bir optimizasyonun da çok normal olduğu anlaşılır.
Hali hazırdaki Amazon sitesi mavi, turuncu, açık mavi renklerinin karışımından ve kare piksellerden oluşuyor. Yeni tasarım ise gri ton ağırlıklı beyaz boşluklar ihtiva ediyor. Daha donuk ve sofistike bir görünüş sunuyor.
Yeni tasarımın ekran görüntüleri internette paylaşıldığında Amazon da Wall Street Journal gazetesine yenilenmiş sitenin yakında yayınlanacağını bildirdi. Yeni tasarım pilot olarak seçilen müşterilerin erişimine açılmış durumda. Ancak kesin bir yayınlanma tarihi verilmedi.
Tayvan menşeli metal kasa üreticileri Foxconn Technology ve Catcher Technology, 2012 yılında tüketici notebook pazarında %40-50 oranında kabul göreceklerine inandıkları Intel UltraBook konsepti sayesinde yüksek beklentiler içinde olduklarını belirtiyorlar. Şirketler, bu konsept ile üretilecek tabletler, notebook ve akıllı telefonlar ile 2013 yılında metal kasa satışlarının da %30 oranında artacağı görüşündeler.
Ultrabook konsepti ile üretilecek notebook modellerinin, Intel’in de yeni platforma desteği (dayatması) ile 2012 yılında 48 milyon gibi satış rakamlarına ulaşacağı düşünülüyor.
Ultrabook tasarımları, cihazların süper ince yapıya ve aynı zamanda iç yapıyı sağlam tutabilecek dayanıklılığa sahip olabilmek için metal ve karbon-fiber malzemeden yapılmış kasalar kullanmayı gerektiriyor. Ancak karbon-fiber malzemenin metalden %50 kadar daha pahalı olması, metal üretimi ile -özellikle yekpare üretimde- rekabete girmesini engelliyor.
Çoğu üretici siparişini 6 ay öncesinden veriyor. Hatta Catcher, 2012′nin ilk yarısına kadar sipariş listesini şimdiden görebildiğini belirtiyor. Şirket kapasitesini arttırmak için bu yıl sonuna kadar 13 bin ila 15 bin adet CNC tezgahı daha satın alacağını söylerken Foxconn da mevcut 9000 CNC tezgahına 10 bin adet daha ekleyeceğini belirtiyor. Pazar araştırmacıları, 2012 yılında bu iki şirketin ultra-ince yekpare kasa pazarındaki paylarının %30-50 oranında artacağını söylüyorlar.
Söylentilere göre Apple iPhone5 kasası da Foxconn tarafından üretilecek. Şirketin HTC akıllı telefonları için de sipariş aldığı dolaşan dedikodular arasında. Foxconn ise yorum yapmaktan çekiniyor
Devamını Oku...
Ultrabook konsepti ile üretilecek notebook modellerinin, Intel’in de yeni platforma desteği (dayatması) ile 2012 yılında 48 milyon gibi satış rakamlarına ulaşacağı düşünülüyor.
Ultrabook tasarımları, cihazların süper ince yapıya ve aynı zamanda iç yapıyı sağlam tutabilecek dayanıklılığa sahip olabilmek için metal ve karbon-fiber malzemeden yapılmış kasalar kullanmayı gerektiriyor. Ancak karbon-fiber malzemenin metalden %50 kadar daha pahalı olması, metal üretimi ile -özellikle yekpare üretimde- rekabete girmesini engelliyor.
Söylentilere göre Apple iPhone5 kasası da Foxconn tarafından üretilecek. Şirketin HTC akıllı telefonları için de sipariş aldığı dolaşan dedikodular arasında. Foxconn ise yorum yapmaktan çekiniyor
AMD yıl sonunda hazır edeceği yeni Bulldozer işlemcileri için 4. çeyrekte hazır olacak ilk Opteron modellerinin, yeni Bulldozer mimarisi tabanlı ilk işlemcilerden Interlagos kod adlı dünyanın ilk 16 çekirdekli x86 işlemcisinin nakliyesine başlandığını duyurdu. 4000 ve 6000 serisi Opteron yeni işemciler 12/8 ve 6/4 çekirdeğe destek vererek, iş istasyonları için güçlü birer çözüm sunacaklar.

Devamını Oku...

13 Temmuz 2010 tarihinde Windows Server 2003 ürünümüzün Ana Destek aşaması bitmiş olup bu ürünümüz için Güvenlik dışı güncellemeler yayınlanmamaktadır. En yeni özellik ve teknolojilerden yararlanmak, Bilgi teknolojileri alt yapınızı güncel tutup maliyetlerinizi azaltıp verimliliğinizi artırmak için Windows Server 2008 R2′ye Geçişinin Tam Zamanı! Windows Server 2008 R2, yeni nesil ağlar, uygulamalar ve Web hizmetlerini desteklemek için tasarlanmış, şimdiye kadarki en gelişmiş Windows Server işletim sistemidir.
Windows Server 2008 R2, ödül kazanmış Windows Server 2008 temellerinde geliştirilmiş olup, geliştirilmiş teknolojileri ve yenilikçi özellikleriyle son kullanıcılarının maliyetlerini azaltmasına, verimliliği artırmasına ve iş ihtiyaçlarına her zamankinden daha hızlı cevap vermesine olanak sağlar.
Windows Server 2008 R2′ye Yükseltmeniz için 10 Neden
Windows Server 2008 R2, Microsoft’un sunucular için hazırladığı en yeni işletim sistemidir. Kuruluşların işletim maliyetlerini düşürmek ve verimliliğini artırmak için tasarlanan Windows Server 2008 R2, şirket bünyesindeki kaynaklar arasında daha iyi yönetim kontrolü yapılmasını sağlar. Güç tüketimi ve genel maliyetleri azaltarak enerjinin ve performansın daha verimli kullanılmasını sağlamak için tasarlanmıştır. Aynı zamanda iyileştirilmiş şube yetenekleri, heyecan verici yeni uzaktan erişim deneyimi, iyileştirilmiş sunucu yönetimi getirir ve hem istemci hem de sunucu bilgisayarlarının Microsoft sanallaştırma stratejilerini genişletir.
1. Güçlü Donanım ve Ölçeklendirme Özellikleri
Windows Server 2008 R2, Windows Server 2008′in kullanıldığı donanım üzerinde aynı veya daha iyi performansla çalışmak için tasarlanmıştır. Buna ek olarak R2 yalnızca 64 bit mimarisi üzerinde çalışan ilk Windows Server işletim sistemidir.
Windows Server 2008 R2 aynı zamanda birçok CPU iyileştirmesine de sahiptir. Bu sürüm öncelikle, müşterilere 256 mantıksal işlemciye kadar CPU desteği sağlar. R2 aynı zamanda İkinci Seviye Çeviri (SLAT) desteği sağlayarak en son çıkan AMD CPU’larında bulunan İyileştirilmiş Sayfa Tabloları ve Intel’in en son çıkan işlemcilerinde bulunan İç İçe Sayfa Tabloları özelliklerinin kullanılmasına olanak tanır. Bu bileşim R2 sunucularının çok daha iyi bellek yönetimi ile çalışmasını sağlar.
Windows Server 2008 R2′de donanım iyileştirmeleri de unutulmamıştır. Windows Server 2008 R2′deki Hyper-V artık ana bilgisayarlarda 64 mantıksal CPU’ya kadar erişim sağlayabilmektedir. Bu yetenek sadece yeni çok çekirdekli sistemlerden faydalanmayı sağlamakla kalmaz, fiziksel ana bilgisayar başına daha yüksek oranda sanal makine birleştirmesini de beraberinde getirir.
2. Daha Az Güç Tüketimi
Windows Server 2008 ile ilk kez sunucu üzerindeki işlemcilerin kullanım seviyesini denetleyen ve güç tüketiminin iş yükü ile sınırlandırılmasını sağlamak üzere işlemci performansı durumunu dinamik olarak ayarlayan ‘dengeli‘ bir güç politikası kullanılmaya başlanmıştır. Windows Server 2008 R2′de sunucunun ve sunucu CPU güç tüketiminin yönetimi ve izlenmesi için daha fazla parçalı yetenek eklenerek bu güç tasarrufu özelliği iyileştirilmiş ve yeni güç odaklı Grup Politikası ayarları ile masaüstüne taşınmıştır.
Windows Server 2008′deki Active Directory Etki Alanı Hizmetleri Grup Politikası zaten yöneticilerin istemci PC’ler üzerinde belli bir miktar denetim sağlamasına imkân veriyordu. Daha çok dağıtım senaryosunda daha ayrıntılı denetim sağlanarak potansiyel tasarrufun tam olarak yapılabilmesi için Windows Server 2008 R2′de ve Windows 7′de bu özellikler iyileştirilmiştir.
3. Windows Server 2008 R2′de Hyper-V
Windows Server 2008 R2′de Microsoft’un en çok beklenen sanallaştırma teknolojisi olan Hyper-V”ye de yer verilmiştir. Yeni Hyper-V hem mevcut sanal makine yönetimini artırmak hem de özellikle sunucu geçişi etrafında şekillenen BT sorunlarına hitap etmek üzere tasarlanmıştır.
Hyper-V Windows Server 2008 R2′nin en büyük özelliklerinden bir olan Canlı Aktarım’ı da mümkün kılan bir teknolojiye sahiptir. Hyper-V 1.0 sürümünün kullanıldığı Windows Server 2008′de sanal makinelerin fiziksel ana bilgisayarlar arasında birkaç saniyelik kapalı kalma zamanı ile taşınmasını sağlayan Hızlı Geçiş özelliği bulunuyordu. Yine de bu birkaç saniye özellikle istemcilerin sanal makinede barındırılan sunucularla bağlantı kurmasını içeren belli senaryolarda bir takım güçlükler çıkarmak için yeterliydi. Canlı Aktarım ile fiziksel hedefler arasında yapılan geçişler saliseler içinde yapılabiliyor ve bu da geçiş işlemlerinin bağlantılı kullanıcılar tarafından fark edilmemesini sağlıyor. Windows Server 2008 R2, SP1 ile yeni özelliklere de sahip oldu. Dynamic Memory özelliği ile bellek yönetimi daha esnek yapılabilirken, Remote FX özelliği ile istemci sanallaştırma yapılarında yüksek grafik ve çoklu ortam yapıları desteklenmektedir.
Bunun daha da kolaylaşmasını sağlayan yeni özelliklerden biri de yöneticilerin aynı marka CPU’ların farklı nesilleri arasında makine geçişi yapmalarını sağlayan işlemci uyum modudur.
Hyper-V’de System Center Sanal Makine Yöneticisi’ni kullanan müşteriler yeni sanal makine odaklı Performans ve Kaynak İyileştirmesi özelliği ve yük devretme kümelerinin yönetimi için güncellenmiş desteği de içeren ilave yönetim ve düzenleme senaryolarından faydalanabilirler.
Yeni Hyper-V’de yukarıda bahsedilen 64 sayısal işlemciye kadar destek ve CPU performansının İkinci Seviye Çeviri (SLAT) için ana bilgisayar desteğinin kuvvetlendirilmesi özelliklerini de içeren yeni çekirdek performans iyileştirmeleri de yapılmıştır. Son olarak sanal makinelerin yeniden başlatılmasına gerek kalmadan depolama eklenip kaldırabilmekte ve sanal makineler VHD’den de başlatılabilmektedir.
Bağımsız bir ölçümleme kurumu Enterprise Strategy Group tarafından yapılan ve Hyper-V 2.0 SP1 üzerinde Microsoft uygulamalarının performansını inceleyen testte Microsoft Hyper-V SP1′in Microsoft Exchange 2010, Microsoft SQL Server 2008 R2 ve SharePoint 2010 da dâhil olmak üzere birinci sınıf iş kritik uygulamaların sanallaştırılması için gereken performans ve ölçeklenebilirlik gereksinimlerini en yüksek seviyede sağladığını ve bu iş yüklerinin en yüksek performansla Hyper-V sanallaştırma platformunda çalıştığını kanıtlıyor. Bu raporun ayrıntılarına, bu istatistiklere ek birçok çarpıcı bilgiye ve Microsoft uygulamalarının Hyper-V ile sanallaştırılmış sistemlerdeki yüksek ölçeklenebilme detaylarına ulaşmak için tıklayın.
4. VDI ile Daha Az Masaüstü Maliyeti
Sanallaştırma çözümleri içinde en çok ilgi gören sunucu dünyasındaki çözümlerdir. Bununla birlikte işlemenin kapasite ve uygunluk açısından iyileştirilen sunucu üzerinde gerçekleştiği fakat grafik, klavye, fare gibi diğer kullanıcı I/O işlevlerinin kullanıcının masaüstünde görüldüğü sunum sanallaştırması alanında yapılan ilerlemeler heyecan vericidir.
Windows Server 2008 R2′de Terminal Hizmetleri işlevselliğinin belli iş programlarını çalışanın uzak masaüstüne sunmasını sağlayan ileri Sanal Masaüstü Bütünleştirme (VDI) teknolojisi kullanılmaktadır. VDI ile Uzak Masaüstü Hizmetleri’nin bir bilgisayara gönderdiği programlar masaüstünde kurulu olan ve Başlat menüsünün içinde yer alan programların arasına eklenmiştir. Bu yaklaşım ile masaüstü sanallaştırması iyileştirilmiş ve daha iyi uygulama sanallaştırması yapılması sağlanmıştır.
Masaüstü sanallaştırması bundan böyle iyileştirilmiş kişiselleştirme yönetimi, görünmeze yakın sanal makine ve Windows 7 uygulama bütünleştirmesi, daha iyi ses ve görüntü performansı, oldukça hoş ağ erişimli güncellemesi, vb. özelliklerinden faydalanabilmektedir. VDI sanal kaynakların daha verimli kullanılmasını ve yerel çevresel donanımla daha iyi bütünleşmeyi sağlamasının yanı sıra güçlü ve yeni sanal yönetim özelliklerini de beraberinde getirmektedir.
5. Daha Kolay ve Daha Etkili Sunucu Yönetimi
Sunucu işletim sistemi yeteneklerinin artırılması her zaman iyi bir şey olarak kabul edilse de, bu yeteneklerin karışıklığa ve sunucu yöneticilerinin günlük iş yüklerinde artışa neden olacağı olumsuz algısı bakidir. Windows Server 2008 R2′nin yönetim odaklı panellerinde yapılan çalışmalar tam da bu sorunu çözmeye yöneliktir. Bu araçtaki özellikler arasında şunlar bulunmaktadır:
- Yukarıda bahsedilen iyileştirilmiş veri merkezi güç tasarrufu ve yönetimi
- Uzaktan kurulabilen Sunucu Yöneticisi’ni de içeren iyileştirilmiş uzaktan yönetim
- Güncellenmiş ve basitleştirilmiş Active Directory Etki Alanı Hizmetleri ve Active Directory Birleşmiş Hizmetleri aracılığıyla iyileştirilmiş kimlik yönetimi özellikleri
Windows Server 2008 R2′de ilk kez Windows Server 2008′de kullanılan popüler PowerShell özelliğinde de iyileştirmeler yapılmıştır. PowerShell 2.0 önceden yapılandırılmış 240′tan fazla cmdlet ve yeni cmdlet oluşturmak için profesyonel düzeyde geliştirme özellikleri ekleyen yeni görsel kullanıcı arayüzü (GUI) ile eski sürüme nazaran ciddi iyileştirmeleri içermektedir. Yeni görsel arayüzde renkli söz dizimi, yeni üretim komut dosyası hata ayıklama yetenekleri ve test araçları bulunmaktadır.
6. Her Yerden Uzaktan Erişim
Günümüzde hareketli iş gücü nedeniyle BT’ye kurumsal kaynaklara uzaktan erişim sağlanabilmesi yönünde yapılan talep her geçen gün artmaktadır. Bununla beraber düşük kapsamlı geniş alan ağı (WAN) bant aralığı ve Grup Politikası değişiklikleri gibi nispeten uzun süreli masaüstü yönetim görevlerine müdahale eden aralıklı bağlantı ve yeniden bağlantı işlemleri ve güncel yamalar arasında uzak bilgisayarları yönetmek konusundaki zorlukları aşmak için yapılan çalışmalar devam etmektedir.
Windows Server 2008 R2′de, DirectAccess olarak bilinen yeni bir tür bağlantı getirilmiştir. Bu, uzak kullanıcıların geleneksel VPN bağlantısına ve istemci yazılımına gerek duymadan kurumsal kaynaklara kolaylıkla erişim sağlayabilmeleri için yeni bir yoldur. Microsoft, Windows Server 2008 ile gelen teknolojileri kullanarak yöneticilerin temel DirectAccess bağlantısı kurarak R2 ve Windows 7 istemcileri arasındaki SSTP ve IPv6’yı yapılandırmalarını ve ardından yönetim politikaları ve NAP da dâhil ilave R2 yönetim ve güvenlik araçları ile bu bağlantıyı artırmalarını sağlayan basit yönetim sihirbazları getirmiştir.
DirectAccess’te bütün kullanıcılar her zaman uzak kabul edilir. Kullanıcıların artık yerel ve uzak bağlantı ayrımı yapmalarına gerek kalmaz. DirectAccess bu ayrımların tümünü arka planda yapar. BT çalışanları daha ayrıntılı erişim denetimi ve eksiksiz çevre güvenliği sağlayarak bağlantının iki tarafında da masaüstü güvenlik ve yönetim sorunlarını azaltabilir.
7. İyileştirilmiş Şube Performansı ve Yönetimi
Şube BT mimarlarının çoğu nispeten düşük bant aralığına sahiptir. Düşük WAN bağlantıları merkez ofiste bulunan içeriğe erişmeyi bekleyen şube çalışanlarının verimliliğini etkilemektedir ve şube bant aralığı tahsisi maliyetleri tüm BT harcamalarının %33’ünü oluşturabilir. Bu sıkıntının üstesinden gelmek için Windows Server 2008 R2′de WAN kullanımını azaltan ve ağ uygulamalarının tepkisini iyileştiren BranchCache adlı bir özellik eklenmiştir.
BranchCache ile kuruluş ağındaki veriye erişmek isteyen istemcilere, eğer bu dosya daha önce istenmişse, dosyanın yerel (şube) ağ içindeki yeri tarif edilir. Dosya yerelde saklanıyorsa, istemcilerin bu dosyaya anında hızlı erişim yapmaları sağlanır. Bu dosyalar büyük şubeler için yerel BranchCache sunucusunda veya sadece yerel Windows 7 PC’lerinde depolanır.
8. KOBİ’ler için Basitleştirilmiş Yönetim
Windows Server 2008 R2 ile Microsoft, KOBİ ve orta ölçekli müşteri odağını arttırmıştır. Bu düşünceyle, bu müşterilerin Microsoft ürün yelpazesi Small Business Server 2011′den Windows Server 2008 Standard’a kadar genişletilmiştir. KOBİ’lerdeki BT çalışanlarının hayatını kolaylaştırmak amacıyla tüm SKU’lar yeni yönetim araçları ile donatılmıştır.
Active Directory’nin yeni Active Directory Yönetim Merkezi bunun bir örneğidir; bütün farklı yönetim görsel arayüzleri PowerShell temelli bir arayüzde toplanmıştır. Buna ek olarak, bütün sunucu ayarlarınızın en son teknik bilgi ile eşitlenmesini sağlamak için Microsoft’un her sunucu rolüne uyguladığı En İyi Uygulama Analizcileri vardır.
Son olarak eşit derecede önemli olan yeni Windows Server Yedekleme hizmet programından bahsedelim. Bugüne kadar popülerlik kazanmış olsa da yeni güncellenen, kullanıma hazır bu yedekleme uygulaması sistem durumu işlemleri için desteği de içeren yedekleme işlerinin tasarlanması amacıyla daha parçalı bir destek sağlayacak şekilde kayda değer ölçüde iyileştirilmiş ve daha az disk alanı ile daha hızlı çalışacak şekilde geliştirilmiştir.
9. Bugüne Kadar Yapılan En Güçlü Ağ ve Uygulama Sunucusu
Windows Server 2008 R2 bugüne kadar yapılan en iyi Windows Server uygulaması olmasını sağlayan birçok güncellemeyi içermektedir; ama bunların içinde en önemlisi yeni Internet Information Services 7.5 (IIS 7.5)’tir.
Güncellenen Ağ sunucusu IIS Manager’ı yaygınlaştırarak, IIS PowerShell Provider’ı uygulayarak ve Server Core’daki .NET’ten faydalanarak yönetimi aynı doğrultuya taşıyan özellikler içerir. IIS 7.5 yapılandırma kaydı ve adanmış En İyi Uygulama Analizcisi de dâhil birçok yeni destek ve sorun giderme özelliğini de bir araya getirir. Son olarak URLScan 3.0 (artık Request Filter Module olarak bilinen) da dâhil Windows Server 2008 ile ilgili birkaç popüler opsiyonel genişletmeyi de bir araya getirdik.
10. Sadece Depolama Değil Veri Yönetimi
Depolamanın yönetilmesi sadece disklerin yönetilmesinden ibaret değildir. IDC*’ye göre depolama hacmi 2008 ve 2012 yılları arasında yıllık %51 oranındaki büyüme hızıyla artmıştır. Bu hıza ayak uydurmak ve rekabetten kopmamak için kuruluşlar sadece diskleri değil veriyi de yönetmeye başlamalıdır. Bu düşünceden yola çıkarak Windows Server 2008 R2′de BT yöneticilerine tam da bu işi yapmaları için yeni Dosya Sınıflandırma Altyapısı (FCI) içindeki araçlar sunulmuştur. Bu yeni özellik mevcut paylaşılan dosya mimarisi üzerine yaygınlaştırılabilir ve otomatik bir sınıflandırma mekanizması inşa etmiştir; bu da BT yöneticilerinin tamamen özelleştirilebilir sınıflandırmaya dayalı olarak belli dosyalara ait belli eylemleri yönetmelerini sağlar. FCI iş ortaklarına da uzandığı için Windows Server 2008 R2 kullanıcıları ISV’ler tarafından sunulan ilave yetenekleri de görebilirler.