Manşet
Intel için bu son derece heyecan verici bir gelişme. Şirketin Ultrabook™ için ekosisteme yaptığı yatırımlar, bilgi işlem alanında yenilikleri teşvik eden önemli bir itici güç görevi gördü. Intel, bütün bunların Ultrabook™ convertible1 tasarımlarının geliştirmesine sağladığı etkiden çok heyecan duyuyor ve bu gelişmelerin bu platformların birçok iyi özelliğini bir araya getirme konusunda inanılmaz bir potansiyel içerdiğini düşünüyor. Lenovo Yoga*, Toshiba Satellite U925t* , Sony VAIO Duo 11*, ASUS TAICHI* ve Dell XPS Duo 12* convertible1 Ultrabook™, bu muhteşem cihazlara gösterebileceğimiz örneklerden sadece birkaçı.
Müşteriler neden Ultrabook™ convertible1 cihazlarını tercih etmeli? Bu cihazları, müşterilere istedikleri her şeyi sunan cihazlar olarak düşünün: üstün kaliteli, güvenli ve güçlü üretkenlik özellikleri, aradıkları her şeyi keyifli uygulamalar içeren eğlenceli, hafif bir tasarım halinde sunan mükemmel bir tablet seçeneğiyle bir araya geliyor.
İnternet'te gezinmek veya çevrimiçi içeriklerden yararlanmak için bir tablete sahip olmayı tercih ediyor, fakat bilgisayara veya "yaratıcı mod" seçeneğine de hayır demiyor musunuz? ASUS Vivo Tab*, HP ENVY x2* ve Samsung Series 5 Slate* cihazlarına göz atın. Bunların hepsi birer convertible tablet; yani özellikle pil ömrü ve taşınabilirlik özelliklerine odaklanılarak tasarlanmış tüketim cihazları. Intel, piyasaya sunulması planlanan ve Windows 8* çalıştıran Intel® Atom™ işlemci tabanlı 20'den fazla tablet ve convertible cihaza sahip.
Klasik clamshell Ultrabook™ ve dizüstü bilgisayarlara eklenen dokunma1 özelliğine değinmeden geçemeyiz. IFA* katılımcıları, dokunma özelliğinin bilgi işlem deneyimini nasıl değiştirdiğini yakından gördüler: Dokunma özelliği, clamshell tasarımlarda bile öyle bir kullanım kolaylığı sunuyor ki, birkaç dakika sonra fareyi veya izleme yüzeyini kullanmak yerine ekrana uzanmak tamamen normal bir hale geliyor.
Yeni cihazlarını nasıl kullanmak istediklerine bağlı olarak daha fazla seçeneğe sahip olan tüketici ise bütün bu gelişmelerin gerçek kazananı. Bu cihaz seçenekleri, insanlara istedikleri her şeyi yapacak performans ve esnekliği sağlarken bugün kullandıkları milyonlarca yazılım ürünü ve çevresel cihazlarla da uyumluluğun korunmasını mümkün kılıyor.
Intel, IFA* fuarında ortakları tarafından üretilen 60 farklı Ultrabook™ modelini tanıttı. Bu sistemler 3. nesil Intel® Core™ işlemciler içeren yeni cihaz dalgasının bir parçasını oluşturuyor ve stil ve tasarım bakımından daha fazla seçenek sunarken, diğer yandan da önceki nesillere göre daha yüksek yanıt hızı, gelişmiş güç verimliliği, daha fazla güvenlik ve 2 kata kadar daha iyi medya ve grafik özellikleri sağlıyor.
1
RarmaRadio
Intel'in yeni nesil masaüstü ve dizüstü bilgisayarlar için hazırladığı Haswell işlemcileri, 2013'te hazır olacak.
2013 Nisan'nından itibaren yaygın olarak dağıtılacak olan Haswell işlemcileri, Intel'in şu anda piyasada olan Ivy Bridge işlemcilerinin yerini alacak. Intel'in açıklamalarına göre, Ivy Bridge işlemcilerin iki katı performans vaadeden Haswell işlemcileri enerji tasarrufu sayesinde Ultrabook'ların çalışma süresini de iki katına çıkaracak. Ultrabook'lar şu anda 6-9 saat arasında şarjsız çalışma potansiyeli vaadediyor. Haswell'e beraber bu 12-8 saat seviyesine çıkacak. Bu da çoğu kullanıcı için evden çıkarken dizüstü bilgisayarının şarj kablosunu yanına almamak anlamına geliyor.
Ivy Bridge işlemcileri minimum 17 Watt enerjiye ihityaç duyarken, Haswell işlemcilerinde bu rakam 10 Watt'a düşecek. Ayrıca Haswell'in grafik işleme kapasitesi de 4K çözünürlüğün oynatmaya imkan tanıyacak. Böylece 4096x3072 pixel boyutlarında görüntüleri oynatmak mümkün olacak. Ayrıca heyecan verici bir özellik olarak Haswell işlemcisine sahip Ultrabook'lar, kablosuz şarj yeteneğine sahip olacak. Böylece Intel'in yeni duyurduğu bu teknoloji de hayata geçmiş olacak ve dizüstü bilgisayarın yakına bırakılan telefonlar şarj edilmiş olacak.
Tabletlerin, insanların bilgisayar kullanma alışkanlığını değiştirdiğini de vurgulayan Paul Otellini, Windows 8 ve Haswell sayesinde, kullanıcıların çok daha pratik ve güçlü bir PC'yle karşılaşacaklarının altını çizdi.
Intel sözcüleri, bir röportajda, giyilebilir bilgisayarların iki ile beş yıl içinde mümkün olacağının müjdesini verdiler. Bu amaçla çalışmalar yaptıklarını vugulayan Intel, daha önceki çalışmalarda çok kaba ve ağır modellerin ortaya çıktığını ancak, sıradan, normal bir kıyafet veya aksesuar gibi görünecek bilgisayarlar üretmek için gereken çok küçük işlemcileri mümkün kılacak teknolojiler geliştirdiklerinin de altını çizdi.
Intel, giyilebilir bilgisayarları şöyle anlatıyor: "Bir toplantıda biriyle tanışırken el sıkışmak üzereyken, üzerinizdeki bilgisayarın size onun kim olduğunu, adını, yaşını, özgeçmişini söylediğini düşünün... Ayrıca bu insanla daha önce tanışmışsanız, bilgisayarınızın size onunla nerede tanıştığınızı hatırlattığını hayal edin."
Böyle bir cihazı, çok küçük işlemciler sayesinde hayata geçirmek mümkün olabilecek. Kıyafetlere, aksesuarlara adapte edilebilecek ve dışarıdan varlığı hissedilmeyecek bu bilgisayarlar, çevredeki başka bilgisayarlarla iletişim halinde olabilecek ve elbette gözlük gibi saydam bir LCD ekran sayesinde kullanıcının verilere kolayca ulaşmasını sağlayacak. Ayrıca göz hareketleri veya sesli komutlarla hatta minik kas hareketleriyle kolayca kumanda edilebilecek.
Intel'e göre bu işlemciler, Atom işlemcisinin çeyreği boyutlarında olacak ve 1,2 Watt enerjiyle çalışan Atom'lardan bile daha az enerji isteyecek. Miliwatt seviyelerinde enerji ile çalışabilecek. Ayrıca mikroişlemciler dahili grafik işlemcisi ve hafıza ile gelecek. Böylece çok daha ince, çok daha küçük giyilebilir bilgisayarlar üretmek mümkün olacak.
Bir kolye veya bilezik gibi takılabilecek bu bilgisayarların, önümüzdeki beş-on sene içinde, çok yaygınlaşacağı ve günlük yaşamın bir parçası olacağı tahmin ediliyor.
Bir yandan bu jesti takdir ederken, mühendislik takımımız kıyaslama yazılımına göz attığında RoboHornet’in performans kullanıcılarının gerçek dünyadaki sitelerde karşı karşıya kalacaklarını pek de temsil etmediğini keşfetti.
Tüm mikro kıyaslama yazılımları gibi RoboHornet de sadece tarayıcı performansının belirli açılarına odaklanan bir laboratuar testi.
RoboHornet mikro kıyaslama yazılımını alıp gerçek bir dünya senaryosu bağlamında çalıştırmaya karar verdik. CSS3 Animasyonları, CSS3 Geçişleri, CSS3 Metin Gölgeleri, özel WOOF yazı tipleri, Unicode, Touch vb. modern tarayıcı özelliklerini kullanarak, biraz Matrix filmine benzeyen bir site hazırladık. RoboHornet mikro kıyaslama yazılımını bu gerçek web sitesi bağlamında çalıştırdık. Hem Matrix hem de RoboHornet mikro kıyaslama yazılımı aynı anda çalışırken Chrome’da takılmalar görüldü ve ekrandaki animasyon durdu, çünkü gerçek bir dünya senaryosu bağlamında bir hız testi yükünü kaldırmak üzere tasarlanmamıştı. Diğer taraftan Internet Explorer 10 yanıt vermeye, ekrandaki animasyonu oynatmaya devam etti ve testi Chrome’un bitirme süresin yarısından bile az bir zamanda tamamladı. Windows 8 yüklü bir Samsung Series 7 PC’sindeki RoboHornet Pro demomu aşağıda izleyebilirsiniz.
Bu, bir tarayıcıyı değerlendirirken neden sürekli gerçek dünya performansına vurgu yaptığımıza güzel bir örnek oldu. RoboHornet Pro, IE Test Sürücüsünde de mevcut, böylece bunu kendiniz de kontrol edebilirsiniz.
Internet Explorer, laboratuar ortamındaki mikro kıyaslama yazılımlarında değil tepeden tırnağa web sitelerinde çok iyi sonuçlar vermek için oluşturuldu.
Geçen haftaki Strangeloop Networks sonuçları gibi, en iyi 2.000 satış web sitesinde yapılan testlerde web sayfalarının yüklenmesinde Internet Explorer 10’un Chrome 20’den %8 daha hızlı olduğunu gösteren üçüncü parti sonuçlar, en hızlı web tarayıcısını yapma yolunda seçtiğimiz yaklaşımı destekliyor.
Şurası kesin ki gelecekte çok daha fazla mikro kıyaslama yazılımları yayınlanacak. Bir yandan diğer tarayıcı tedarikçilerinin testlerini nasıl dosyalayacağımızı düşünürken, asıl odağımız her zaman gerçek dünya sitelerindeki performans olmaya devam edecek.
Sonuçta Internet Explorer, “gerçek dünyada” web taraması yapmak için geliştirildi…