Manşet
Teknik özellikleri yanı sıra dayanıklı yapısı ile de dikkat çeken 9 serisi, çok gelişmiş uçakların yapımında kullanılan ve alüminyumun iki katı daha güçlü olan duralimun maddesinden yapıldı. İnce, dayanıklı, 13,3 inç rahat taşınabilir yapısı ve akıcı hatlarıyla tıpkı bir spor arabanın aerodinamik tasarımından esinlenmiş gibi. Güçlü tasarımının yanı sıra, inceliği, daha uzun ömürlü bataryası ve 16 milyon renk veren, 400 nit parlaklığa sahip ‘SuperBright Plus’ ekranı ile de fark yaratıyor.
Samsung 9 Serisi dizüstü bilgisayarların tasarımcısı Yeowan Yun, bu estetik mucizesi bilgisayarı anlatırken şelaler, nehirler ve akıcı hatları olan mimari eserler gibi pek çok şeyden esinlendiğini söylüyor. İyi bir tasarımın kullanıcısına aynı zamanda iyi bir de hikaye anlattığını düşündüğünü söyleyen Yun, bu serideki hikayenin hız, şıklık ve bilgelik olduğunu sözlerine ekliyor.
Yeowan Yun yeni Samsung 9 Serisi’nin tasarım süreçlerine ilişkin sorularımızı yanıtladı:
- 9 Serisi’nin tasarımında temel aldığınız ana konsept neydi?
9 Serisi’nin tasarımında akıcı hatları baz aldık. Tasarımı yaparken akışkan hatların sofistike güzelliğine vurgu yapmak ve bunu göstermek istedim. Çünkü bu akışkan hatlarla hız ve gücü en üst seviyeye taşıyabiliyoruz. Ben buna “aerodinamik tarz” diyorum. 9 Serisi’nin pürüzsüz ve ince tasarımına baktığınızda siz de aerodinamik yapının kattığı o akışkan hatları görebileceksiniz.
- 9 Serisi’ni, hangi kullanıcı profilini düşünerek tasarladınız?
Bu ürün aslında her zaman profesyonelliği ile övünen, her zaman hayatta en iyiyi yapmayı amaçlayan ve asla daha azıyla yetinmeyenler için tasarlandı.
- Bu tasarım için size kim, ya da ne ilham verdi?
Bu tasarımı yaparken spesifik olarak etkilendiğim bir kişi ya da bir obje olmadı. Nehirlerden, şelalelere kadar akıcı bir çok elementten, akıcı hatlları olan mimari eserlere kadar birçok şeyden etkilenerek tasarladım.
- 9 Serisi’nin tasarımında “duralumin” materyalini kullandınız. Kullanımda sizi zorlayan tarafları oldu mu bu materyalin?
Duralumin güçlü, güvenilir ve hafif bir madde ve çok gelişmiş uçakların yapımında kullanılıyor. Bu nedenle premium bir dizüstü bilgisayar için biz de bu maddeye çok güvendik. Ama buna rağmen bizi zorlayan tarafları da oldu. Bunlardan bir tanesi bu güçlü maddenin karmaşık üretim süreciydi. Daha önce bu madde hiç bir dizüstü bilgisayar üretiminde kullanılmadı. Biz de bu nedenle en iyi sonucu alana kadar uzun ve yoğun bir test süreci geçirdik.
- Tasarıma son halini vermek ne kadar zamanınızı aldı?
Her şeyi hesaplayarak söyleyecek olursam, tüm tasarım süreci bir yılımızı aldı. Çünkü kendimizi yüksek standartlara göre hazırladık, bu nedenle başlangıçta belirlediğimiz konsepte ve standarta ulaşmak zaman aldı.
9 Serisi dizüstü bilgisayarın batarya süresi ise sıradan dizüstü bilgisayar pillerinin üç katına çıkıyor. Samsung’un optimize edilmiş batarya şarj teknolojisi PowerPlus, dizüstü bilgisayarın güç tasarruflu lityum-polimer piliyle uyum içinde pil ömrünü uzatıyor.
16 milyon renk veren, 400 nit parlaklığa sahip ‘SuperBright Plus’ ekranı ile Samsung 9 Serisi dizüstü bilgisayar, görüntüleri gerçek hayattaki ile aynı kalitede yansıtıyor. Dizüstü bilgisayarın canlı renk üretimi ve Süper Kontrast oranının (1 300:1) yanı sıra, bilinen ekranların iki katı olan bu ekran özelliği, onu piyasadaki en güzel ekranlardan biri yapıyor.
Tüm bu özelliklerinin yanı sıra, Samsung 9 serisi çok da dayanıklı bir dizüstü bilgisayar. Alimunyumun iki katı daha güçlü olan ve çok gelişmiş uçakların yapımında kullanılan Duralumin maddesinden üretilen 9 serisi, 13,3 inç rahat taşınabilir yapısı ve akıcı hatları ile bir spor arabanın aerodinamik tasarımdan esinlenmiş gibi.
9 Serisi dizüstü bilgisayarın batarya süresi ise sıradan dizüstü bilgisayar pillerinin üç katına çıkıyor. Samsung’un optimize edilmiş batarya şarj teknolojisi PowerPlus, dizüstü bilgisayarın güç tasarruflu lityum-polimer piliyle uyum içinde pil ömrünü uzatıyor.
Samsung Electronics Türkiye BT Ürünleri Satış ve Pazarlama Müdürü Barış Kestep yeni modelle ilgili açıklamasında, “Samsung 9 Serisi ile birlikte pazardaki en ince ve en hafif ürünü yaptık. Bu premium ürünle birlikte bir dizüstü bilgisayarda estetik duruşu, performansı ve hafifliği biraraya getirdik. Bu yeni ürünümüzle de pazar liderliğini korumaya devam edeceğiz.” dedi.
Nebim’in 1997 yılından bu yana Microsoft Türkiye ile devam etmekte olan stratejik iş ortaklığı, başarılı sonuçlarla gelişmeye devam ediyor. Nebim; perakendeci, toptancı ve üretici firmalar için geliştirdiği Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) çözümlerinin yanı sıra, güçlü kurumsal iş ortaklıkları ile de öne çıkıyor. Bu süreçte Microsoft Türkiye ile birlikte yürütülen projelerde yüzde 100’lük cirosal büyüme oranı, Nebim’in “Yılın ISV İş Ortağı” ödülünü almasındaki en önemli etkenlerden biri.
Nebim Yönetim Kurulu Üyesi Murat Demiroğlu konu ile ilgili olarak; “Türkiye’nin lider Kurumsal Kaynak Planlama şirketi Nebim, Microsoft Türkiye ile uzun yıllara dayanan işbirliğinin sonucunda gösterdiği yüksek performansla bu ödülü aldığı için son derece mutluyuz. Microsoft.Net platformu üzerinde geliştirdiğimiz Nebim V3 ERP ürünü gibi yeni çözümler geliştirerek, müşterilerimizin ürünlerimizden en iyi performansı elde etmesi için özel bir çaba sarf ediyoruz. Bu çalışmalarımızın olumlu yansımalarını kurumsal iş ortaklıklarımızda da görmek mutluluk verici” dedi.
Huang’a göre Intel’in ultrabook konsepti tablet PC’ler üzerinde bir etki yaratabilir, daha ince ve hafif notebook tasarımları ultrabook’ların pazarda daha fazla dikkat çekmesini sağlayabilir, ancak ultrabook ve tablet arasında seçim yapmak aslında tüketici için büyük bir problem değil. Her cihaz hem uygulama hem de talep açısından kendine göre bir avantaja sahip. Ayrıca Transformer Prime gibi hibrit modeller de aradaki boşluğu doldurabilecek konuma geldi.
Nvidia’nın GPU pazarındaki öngörüleri, yıllık üretimin 14 milyar doların üzerinde olacağı yönünde. Nvidia da hedefini PC, sunucu ve mobil platforma çevirmiş durumda. GPU pazarının şu anki yıldızı Bulut uygulamaları. Huang’a göre bunlar da gelişecek ve sunucu/iş istasyonu talebine talip olacak. Nvidia da CUDA teknolojisi ile GPU pazarındaki gelişimini sürdürecek.
ARM işlemcili Windows (WoA) sistemlere gelince; bunlar 2012 yılının 4.çeyreğinde ortaya çıkmaya başlayacak (fakat bazı teknik sorunlar yüzünden gecikme ihtimali de var). Huang, bu teknolojilerin Nvidia için zor olmadığını, Microsoft’un Win8′i ne zaman çıkaracağından emin olmadıklarını, ancak WoA sistemler konusundaki mücadeleye de kesinlikle hazır olduklarını belirtiyor.
Kolay Paylaşım
Biliyoruz ki artık insanlar “uygulama merkezli” düşünüyor ve bu şekilde çalışıyor, yani kullandıkları program ne olursa olsun, bazı işlevleri kolaylıkla yerine getirebilmek istiyorlar. Örneğin, herhangi bir Word belgesi üzerinde çalışırken Word’den çıkmaya, belgeyi farklı bir klasöre taşımaya ya da belge üzerinde izinleri düzenlemeye gerek kalmadan o belgeyi kısa birkaç adımda paylaşabilmek zaman kazanmak açısından kritik. Hele hele bunu yapmaya çalışırken klasör yapısının nasıl olması gerektiği ya da belge paylaşılacak kişilerin hangi e-posta servisini kullandığı gibi detaylarla uğraşmaya kimsenin vakti yok.
Biliyoruz ki geçmişte SkyDrive üzerinden belge paylaşmak pek kolay değildi. Öncelikle, kimle neyi nasıl paylaşacağınızı belirlemek için özel ve paylaşılan klasörleri yaratmanız, dolayısıyla belgelerinizi de paylaşım özelliklerine göre klasörlemeniz gerekiyordu. Buna ek olarak SkyDrive, Windows Live ağınızdaki kişilerle paylaşım için optimize edilmişti ve diğer e-posta servislerini veya sosyal ağlarını kullanan kişilerle belge paylaşmak karmaşık bir süreç idi.
Bu yapıyla ilgili aldığımız geribildirimler sonucunda, SkyDrive’ın en temel yapı taşlarını baştan geliştirerek dosya paylaşımını basitleştirdik ve özellikle Office gibi uygulamaları çok daha iyi destekler hale getirdik. Örneğin, diyelim ki özel klasörlerinizden birinde yer alan bir Word Web App belgesi üzerinde çaışıyorsunuz. Yaptığımız en son geliştirmeler sayesinde artık belgenin hangi klasörde yer alması gerektiğini düşünmeye gerek kalmadan, direkt Word Web uygulaması içinden belgenizi paylaşabilir ve hangi klasörde olursa olsun sadece o belgeye özel izinler düzenleyebilirsiniz. Bu sadece Office belgeleri için değil, fotoğraflarınız ya da diğer dosyalarınız için de geçerli.
Aynı zamanda paylaşım sürecini de yeniden tasarladık ve farklı e-posta servisleri ya da sosyal ağlardaki kişilerinizle dosya paylaşmayı da çok daha kolay hale getirdik.
Şimdi SkyDrive bilgi panelinde ya da Dosya menüsünde Paylaş’ı tıkladığınızda, birkaç alternatifiniz olduğunu göreceksiniz:
- E-posta ile paylaşma. E-posta ile belge paylaşmak için kişilerinizde yer alan herhangi bir ismi, hatta Windows Live hesabınızla Facebook hesabınızı bağladıysanız Facebook arkadaşlarınızdan birinin ismini bile girmeniz mümkün. SkyDrive paylaşım davetini sizin e-posta adresinizden gönderdiği için davetiniz gereksiz e-posta olarak görülmeyecek ve arkadaşınızın gelen kutusunda sizin isminizle belirecektir. Paylaşım kutusundan “Alıcılar düzenleyebilir” kutusunu seçerek Live ID’sini bilmediğiniz biriyle o belge üzerinde birlikte çalışmanız mümkün.
- Sosyal ağa gönderme. SkyDrive, Facebook ve LinkedIn gibi birçok farklı sosyal ağ ile birleştirilebilir. Bu sayede tüm fotoğraf ve belgelerinizi SkyDrive’a yükledikten sonra, tek tıkla istediğiniz ağ üzerinden arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.
- Bağlantı alma. Birçok kişi için en kolay paylaşım şekli, dosyanın URL’ini kopyalayıp göndermek. Yeni SkyDrive’da, farklı yetkiler için farklı bağlantılar oluşturmanız mümkün. Örneğin özel bir dosya paylaşmak için sadece görüntülemeye özel bir bağlantı, başkasıyla birlikte düzenlemek istediğiniz bir dosya için görüntüleme ve düzenleme bağlantısı, veya internet erişimi olan herhangi birisinin ulaşabilmesini istediğiniz bir dosya için genel bir bağlantı alabilirsiniz.
SkyDrive’a yüklediğiniz herşey, siz aksini belirtmedikçe özeldir ve paylaşma yetkisi tanımlanmamıştır. SkyDrive sadece paylaşmak istediğiniz dosyaları, istediğiniz kişilerle paylaşır.
Güçlü Depolama Yöntemi
Haziran’da devreye aldığımız SkyDrive geliştirmelerinin ardından, kullanıcılardan servisin çok hızlı hale geldiği ama bazı işlemlerin yavaş veya gereksiz derecede zahmetli olduğu geribildirimini almıştık. Bu yeni versiyonda ise, dosya yönetimine dair birçok işlemin “anlık” hale geldiğini göreceksiniz.
Artık SkyDrive ile farklı bir sayfaya gitmeye gerek kalmadan;
- Direkt menü üzerinden klasör yaratabilirsiniz
- Herhangi bir klasörü direkt menü üzerinden (veya F2’ye basarak) yeniden adlandırabilirsiniz
Birden fazla klasörü taşıyabilir, silebilir ya da indirebilirsiniz
- Seçtiğiniz öğeleri sayfanın yanındaki menüyü kullanarak taşıyabilir ya da kopyalayabilirsiniz
Belgeler ve fotoğraflar üzerinden sağ tıklama ile birçok işlemi yapabilirsiniz.
Office belgesi yarabilirsiniz. SkyDrive’da yer alan Office ikonlarından birine tıkladığınızda tek yapmanız gereken belgeye bir isim vermek. Ardından hemen Office Web Apps açılacaktır, böylece belgeniz üzerinde çalışmaya başlayabilirsiniz.
Paylaşım ve dosya yönetimine dair yeni özelliklere ek olarak, modern tarayıcı teknolojilerinden nasıl faydalanabileceğimizi de sürekli olarak araştırıyoruz. Bugün yükleme işlemini daha kolay ve rahat bir tecrübe haline getirmek için faydalandığımız teknoloji Silverlight. Buna ek olarak bu güncellemede, HTML5 File API desteği olan tarayıcılar için (Internet Explorer 10, Chrome, Firefox ve Safari) dosya yükleme metodu olarak çekme ve bırakma özelliğini devreye aldık. Üstelik dosyalarınız yüklenirken aynı sayfada kalıp yüklemelerinizin tamamlanmasını beklemek yerine, SkyDrive’da istediğiniz gibi gezinmeye devam etmeniz mümkün, dosyalarınız arka planda kendiliğinden yüklenecektir.
Bizim için en önemli noktalardan biri SkyDrive’ın Internet Explorer 10’da iyi çalışıyor olmasıydı. Eğer Windows 8 Geliştirici Önizlemesini kullanıyorsanız, albümün görüntüleme boyutlarını değiştirdiğinizde CSS3 animasyon desteğinin devreye girdiğini göreceksiniz.
Bu güncelleme için baştan tasarladığımız bir başka öğe de, fotoğraflar için slayt gösterileri. Yaptığımız iyileştirmeler sonucunda slayt gösterisinin de eskisine nazaran çok daha hızlı ve etkin hale geldiğini göreceksiniz. Sizden aldığımız bir diğer geribildirim de, fotoğrafların altyazılarını bulmanın zor, ve fotoğraflar arasında gezinmenin karmaşık bir süreç olduğu yönündeydi.Bu soruna yönelik olarak yaptığımız iyileştirme sonucunda şimdi herhangi bir fotoğrafı görüntülerken “Klasörü görüntüle” linkine tıklayarak fotoğrafın yer aldığı albüme dönebilir ve fotoğraflarınızın altyazılarını direkt fotoğrafın altında görebilirsiniz.
Aynı zamanda Internet Explorer 10 ve Mobil Safari’nin dokunma API’leri için eklediğimiz destek sayesinde şimdi bu tarayıcılarda SkyDrive’ı kullanırken direkt parmak hareketleri ile fotoğraflarınız arasında gezinebilirsiniz.
Sizlerden aldığımız bir diğer geribildirim de, SkyDrive’ın PDF görüntüleme özelliklerinin olması gerektiği kadar güçlü olmadığı yönündeydi. Bu güncelleme ile birlikte, PDF bir dosyayı tıkladığınızda, belgenizin tarayıcınızın PDF görüntülemek için kullandığı uygulama içinde açıldığını göreceksiniz. Dolayısıyla Internet Explorer, Firefox veya Safari kullanıyorsanız belgeniz Adobe Acrobat desteğiyle tarayıcınızın içinde, Chrome’da ise Chrome’un kendi PDF görüntüleyicisi içinde açılacak.
Buna ek olarak, bazı kullanıcılarımızın fotoğraf makinelerinin RAW formatını kullanarak fotoğraf çekiyor olması nedeniyle, birçok farklı üreticinin makinelerinde çekilen RAW formatında fotoğraflar için yükleme ve görüntüleme desteği vermeye başladık. Hangi makinelerin formatının desteklendiğini bu linkten görebilirsiniz: Microsoft Camera Codec Pack.
Tüm bu yeni özelliklerin yanısıra, bu güncellemeden SkyDrive’ın hız performansını iyileştirmek için birçok aksiyon aldık. Özellikle birkaç iyileştirmeye dikkat çekmek gerekirse:
• Yükleme, silme, kopyalama, taşıma, yeniden adlandırma, paylaşma ve yeni dosya yaratma gibi birçok işlem artık doğrudan sayfa üzerinden veya sağ tıklamayla yapılabiliyor
• Siz daha kullanıcı adınızı ve şifrenizi yazarken, biz arka planda çalışmaya ve birçok fonksiyonu yüklemeye başlıyoruz. Dolayısıyla siz giriş yaptıktan sonra Office belgelerini görüntülemeniz ve düzenlemeniz çok daha hızlı hale geldi.
• SkyDrive’a giriş yapmayı %50 daha hızlı hale getirdik.
Office 365 hizmeti her ölçekte kurum için farklı hizmet paketleri sağlıyor. Aylık kullanıcı başına 2 USD’den başlayan paketler KOBİ’lerin bugüne kadar yatırım maliyetleri nedeniyle yalnızca büyük ölçekli kurumlar tarafından kullanılan çözümleri kendi işletmelerinde de kullanmalarına olanak veriyor.
Office 365, Exchange Online, SharePoint Online, Lync Online, Office Web Apps ve Office Professional çözümlerini tek bir hizmet paketinde sunmaktadır. Office 365 şu çevrimiçi hizmetleri sunar;
- Exchange ile 25 GB posta kutusu, Active Sync ile e-postalara, takvime ve kişilere mobil cihazlardan erişim,
- Office Web Apps ile belgeleri direkt olarak tarayıcı içerisinde görme, paylaşma ve belgeler üzerinde temel düzenlemeler yapma,
- Lync ile anlık mesajlaşma, ses ve video konferansı ve çevrimiçi toplantılar,
- Bilgi ve içerikleri paylaşma, yönetme ve arama için SharePoint ekip siteleri. KOBİ’ler için SharePoint iletemel web sitesi yayınlama hizmeti,
- Kullanıcıları iletişim ve işbirliği hizmetlerine bağlayan Office Professional Plus’ın son sürümü
- Finansal olarak desteklenen %99,9 çalışma süresi garantisini kapsayan Hizmet Seviyesi Sözleşmesi,
- 7/24, telefonla, internet üzerinden veya e-posta ile BT desteği,
- Sektörde lider, her zaman güncel anti-virüs ve anti-spam çözümleri.
Office 365′in Türkiye’de Türkçe olarak hizmete sunulması için çalışmalarımız hızla devam ediyor. 2012 yılının ilk yarısında Office 365′i Türkçe olarak kullanıma sunmayı planlıyoruz. Office 365 hakkında daha çok bilgiyimicrosoft.com/turkiye/office365 adresinden edinebilir ve deneme sürümünü kullanmaya hemen başlayabilirsiniz. Zamanınızın kısıtlı olduğunu düşündüğüm için sizinle kısa bir video paylaşmak istiyorum.
Ancak Office 365′in 20 dakikalık tanıtım videosunu izlemek isterseniz de http://youtu.be/2XC3A2LQ5yc adresini ziyaret edebilirsiniz.